20. Hukuk Dairesi 2015/17099 E. , 2016/4756 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yapılan tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekilleri Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 19/04/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ... ve ... vekili Av. ... ile davalı Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 30/10/2014 tarihli dava dilekçesiyle tapu sicilinde vekil eden adına kayıtlı ... köyü 296 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/240 E. - 2007/277 K. sayılı ilâmıyla iptal edildiğini, ancak karşılığında tazminat ödenmediğini belirterek 1.399.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ıslah ile tazminat miktarını 21.619,61.- TL’ye yükseltmiştir.
Davalı Hazine, yolsuz tescil niteliğinde olan kaydın iptali nedeniyle zararın oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 3.567,23.-TL tazminatın 29/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda tapu iptaline ilişkin kararın kesinleştiği tarihin değerlendirme tarihi olarak alınmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, İlçe Tarım Müdürlüğünden temin edilen verilere göre dava tarihi olan 23/09/2014 tarihindeki değer tespit edildikten sonra yanlış uygulama ile ... belirlenen Endeks geriye doğru uygulanmak suretiyle iptal kararının kesinleşme tarihindeki değer tespit edilmiş olması nedeniyle hükme yeterli olmadığı gibi Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre iklim koşulları, arazinin toprak ve topografik yapısı, bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözetilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki tarım arazilerinin değerlendirilmesinde (değeri önemli biçimde etkileyen kanıtlanmış farklı ve özel bir etken bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faizi sulu da % 5, kuru da % 6 oranında alınmakta olmasına rağmen yeterli açıklama yapılmaksızın kapitalizasyon faizinin % 4 olarak uygulanmış olması, ayrıca olaya uygun olmayan gerekçeler kullanılmak suretiyle belirlenen değer üzerinden hakkaniyet indirimi yapılarak eksik bedele hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle, arazi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, sulu olup olmadığı, yerleşim alanlarına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilmek suretiyle yeniden yapılacak keşifte, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak taşınmazın gerçek değeri, tapu iptaline ilişkin kararın kesinleştiği 29/04/2009 tarihi dikkate alınarak hesaplanmalı, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerleme tarihine göre hesaplattırılmalı, bu şekilde taşınmazın zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak, davacıların tapudaki payları dikkate alınarak oluşan gerçek zararları saptanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar ve davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.- TL vekâlet ücretinin taraflara karşılıklı olarak verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/04/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.