Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5273
Karar No: 2015/9151
Karar Tarihi: 18.06.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/5273 Esas 2015/9151 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/5273 E.  ,  2015/9151 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KEŞAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/06/2013
    NUMARASI : 2012/4-2013/303

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Keşan 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 18.06.2013 gün ve 2012/4 esas 2013/303 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 18.09.2014 gün ve 21864-14432 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, kroki tanzimi ile çaplı taşınmazların miktar yönünden tashihi, birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, davanın reddi, birleşen davada elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne dair verilen kararın davalı-birleşen dava davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; "" Somut olayda her ne kadar mahkemece 1985/173 esas sayılı kadastro mahkemesi kararı kesin hüküm olarak kabul edilmiş ve her iki davanın tarafları aynı ise de dava sebepleri ve talep sonucu aynı olmadığından bir kesin hükümden sözetme olanağı yoktur. Ancak kesin hüküm nedeniyle istek reddedildiği halde temyize gelinmediğinden bu yön bozma nedeni yapılmamıştır. Bilindiği ve TMK"nin 719. maddesinde düzenlendiği üzere; taşınmaz sınırları tapu planları ve arz üzerindeki sınır işaretleri ile belirlenir. Tapu planları ile arz üzerindeki işaretler birbirini tutmazsa aslolan plandaki sınırdır. Eldeki davada her ne kadar davacı parselinin 27.000 m2 olarak tesciline ilişkin kadastro mahkemesi kararı var ise de, bu karar mevcut durumla örtüşmemektedir. Şöyle ki, kadastro mahkemesince keşif yapılarak bir kroki düzenlenip davalı parselinin bir bölümünün tapusu iptal edilerek davacı adına tescile karar verilmemiş, taraf beyanlarına itibar edilerek davacıya ait 757 sayılı parselin 27.000 m2 olarak davacı adına tesciline karar verilmiş ve bu arada kadastro tespiti sırasında düzenlenen kroki aynen korunmuştur. Aslolan harita olduğuna ve davacı parselinin haritasına göre yüzölçümü 19750 m2 olduğuna göre buna itibar edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, infazı mümkün olmayacak şekilde 7.250 m2"lik bölüm yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir. "" gerekçesi ile bozulmuş, davacı-birleşen davanın davalı vekilince karar düzeltme istenmiştir.
    Bilindiği üzere Kadastro; taşınmazların sınırlarını, geometrik şekillerini ve yüzölçümleri ile maliklerini belirleyen tapu siciline kayıt çalışmasıdır. Bir başka deyişle kadastro, tüm ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda Türk Medeni Yasasınca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme işleminin bütünüdür. Tanımdan da anlaşılacağı üzere kadastro işlemi ile taşınmazın haritaya bağlanma (çap oluşturma) işlemi yanında taşınmazın tasarruf durumu da (hak sahibide) belirlenir.
    ./..

    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1982 yılında yapılan kadastro tespiti işlemleri sonrasında davacının çekişmeye konu 756 ve 757 parsel sayılı taşınmazların tespitine Kadastro komisyonu nezdinde itiraz ettiği, itirazın reddi üzerine Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davası açtığı, mahkemece davalının keşif esnasında davayı kabul etmesi sebebi ile davanın kabulüne, tespitlerin iptaline, 756 parselin 19.756 m2 olarak davalı Cemali adına 757 parselin ise 27.000 m2 olarak davacı İsmail adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 20.02.1989 tarihinde kesinleştiği bu şekilde tapuya tescillerin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Kadastro Mahkemesi kararı ile taşınmazların kadastro tespitleri iptal edildiğine göre, hem taşınmazlara ait çap, hemde hukuki durumu saptayan tespit tutanakları iptal edilmiş demektir. Aslında kadastro mahkemesince yapılması gereken şey teknik bilirkişiye yeniden harita düzenlettirip hangi parselden ne kadar kısım iptal edecekse bu kısmı kararında göstermesi ve iptal ettiği çapın yerine yeni bir çap koyması gerekirdi. Bunu yapmadığına göre iptal edilen çapın yerine konulmuş yeni bir çaptan söz edilemez. İptal edilmiş eski çap da uyuşmazlığın çözümünde esas alınamaz. Eldeki el atmanın önlenmesi davasının çözümü ise geçerli bir çapın bulunmasına bağlıdır. Mahkemeler infazı kabil hükümler oluşturmalıdır. Bu husus kamu düzenindendir.
    Hâl böyle olunca, aralarında harita mühendisinin de bulunduğu üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde yeniden keşif yapılarak tarafların da göstermesi ile ortak sınırın belirlenmesi, davalı tarafından elatılan bölümün bilirkişilerce düzenlenecek krokide gösterilmesi ve sonucuna göre el atmanın önlenmesi bakımından olumlu yada olumsuz bir karar vermesi gerekirken, infazı kabil olmayacak şekilde yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Anılan bu husus davacı-birleşen dava davalı vekilinin karar düzeltme isteği sonucu yeniden yapılan inceleme neticesinde anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK"nin 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 18.09.2014 tarihli, 2013/21864 Esas, 2014/14432 Karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 18.06.2013 tarihli, 2012/4 Esas, 2013/303 Karar sayılı kararının açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Asıl ve birleştirilen davalardan 757 parsel sayılı taşınmaz davacı İ.. S.. adına 27000 m² olarak tapu siciline tescil edilmiş ise de; kadastro sırasında düzenlenen haritadaki yüzölçümü 19750 m² olduğundan, Kadastro Mahkemesince verilen 25.10.1988 tarihli ve 1985/173-1988/178 sayılı karar kesinleştiğinden bu dosyanın yapılan yargılaması sırasında taşınmazın yeni yüzölçümünü gösteren her hangi bir yeni harita veya plân düzenlettirilmediğinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 719.maddesi uyarınca tapu kaydı kapsamının mevcut plân kapsamı ile saptanması gerektiğinden, Dairece verilen 18.09.2014 tarihli ve 2013/21864-14432 sayılı kararda bu hususlar gözetilerek Mahkeme kararı bozulduğundan karar düzeltme talebinin reddi ve Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerektiğinden çoğunluğun bozma gerekçelerine katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi