11. Hukuk Dairesi 2016/1355 E. , 2016/8113 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/10/2015 tarih ve 2012/121-2015/722 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11/10/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... İçinsel dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka nezdinde TL, Euro ve USD para birimleri ile işlem gören hesaplarından vefat eden oğlu ..."e ölümünden önce yüksek tutarlı ödemeler yapıldığını, vadeli hesapların dahi vadesinden önce ödendiğini, müvekkilinin para çekmeye gittiği zaman bu durumu öğrendiğini, vadesiz Euro hesabından 60.500 EURO, vadeli EURO hesabı bozularak 95.018,32 EURO, TL hesabından 43.810 TL, USD hesabından 2.845 USD"nin vekaleten ödendiğini, davalı bankanın vekalet aslını görmeden sadece fotokopisine dayanarak ödemeleri yaptığını, müvekkilinin söz konusu vekaletnameyi ihtiyaç halinde kullanmak üzere tek asıl olarak düzenlettirdiğini, oğlu ..."e de vermediğini, vekaletname aslında ""Her nevi döviz veya Türk Lirası hesaplarımdan her seferinde aylık toplam 7.500,00 TL"sını geçmemek kayıt ve şartı ile para çekmeye"" ifadesi yer almakta iken ödemelere dayanak vekaletname fotokopisinde "aylık" kelimesinin silinerek belgede tahrifat yapıldığını ileri sürerek, 155.518,32 EURO"nun, 2.845,00 USD"nin ve 43.810 TL"nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, dava konusu ödemeler yapılmadan önce ilgili noter bizzat aranarak vekaletnamenin bulunup bulunmadığı, geçerli olup olmadığı, davacı tarafından oğlu ..."e verilen yetki olup olmadığının sorulduğunu, davacının hesaplarında bulunan 155.518,32 EURO ve 2.845,00 USD"nin davacının iddia ettiği gibi 1 yıl vadeli mevduat hesabı olmadığını, bankada günlük vadeli olarak değerlendirildiğini, davacının parasını müvekkili bankada değerlendirmesi nedeniyle müvekkil bankanın uyguladığı kur üzerinden faiz talep edebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; davacının oğluna vekalet verdiği, bu vekaleti oğluna veya bankaya vermese dahi oğlunu vekaletten azletmediği sürece geçerli olduğu, vekaleti oğluna teslim etmediğini söylemesine rağmen vekaletname fotokopisinin oğlu tarafından bankaya sunulduğu, vekilin vekalet suretini düzenleyen noterden almasını engelleyecek bir yasal düzenleme bulunmadığı, vekaletnamenin geçerli olduğu, aylık 7.500,00 TL tutarındaki ödemeden bankanın sorumlu olmayacağı, davacı da vekaletin ele geçirilmesi ve sunulmasında vekili azletmeyerek kusurlu davranmış olup kusurlu davranışının sonucuna katlanması gerektiği, davalı banka ise vekaletnameyi teyit ettirirken özensiz davranıp içeriğini teyit ettirmediği, vekaletnamede "aylık" kelimesinin
silinmesi sonucu oluşan olağan olmayan boşluk nedeniyle şüphe duymayıp içeriği araştırmadığından bankanın bu nedenle aylık 7500,00 TL tutarındaki ödemeden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 35.937,94 EURO"nun çekilme tarihlerinden itibaren devlet bankalarının EURO cinsinden mevduata uyguladıkları en yüksek mevduat faizi ve ödeme günündeki kuru üzerinden, 2845,00 USD"nin çekilme tarihinden itibaren devlet bankalarının Dolar cinsinden mevduata uyguladıkları en yüksek mevduat faizi ve ödeme günündeki kuru üzerinden,19.595,00 TL"nin çekilme tarihlerinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacının davalı banka nezdindeki hesaplarından usulsüz para çekilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacının ... 13. Noterliği"nin 28.04.2010 tarih, 12377 yevmiye nolu vekaletname ile oğlu ..."i vekil olarak tayin ettiği, vekaletname aslında ""Her nevi döviz veya Türk Lirası hesaplarımdan her seferinde “aylık” toplam 7.500,00 TL"sını geçmemek kayıt ve şartı ile para çekmeye yetkilidir"" ifadesi yer almakta iken davacının oğlu ..."in davalı bankaya dava konusu vekaletnamenin fotokopisini sunarak davacının hesaplarından para çektiği, davacının oğlunun davalı bankaya sunduğu vekaletname fotokopisinde "aylık" kelimesinin silinmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davalı bankanın davacının hesabından çekilen paranın ne kadarından sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, dava konusu vekaletname aslı içeriği nazara alındığında davacının aylık 7.500,00 TL"lik limite ilişkin iradesinin geçerli olduğu, bu durumda her seferinde aylık toplam 7.500,00 TL"nin baz alınması gerektiği ve davalı bankanın müteveffa vekil ..."e bu vekaletnameye dayanarak davacının döviz veya TL hesaplarından her seferinde aylık toplam 7.500,00 TL"sini aşan ödemelerde özensiz davranıp dava konusu işlemler yapılırken sunulan vekaletname içeriğini teyit ettirmemesi ve vekaletnamede "aylık" kelimesinin silinmesi sonucu oluşan “olağan olmayan” boşluk nedeniyle şüphe duymayıp içeriğini araştırmaması nedeniyle “aylık 7.500,00 TL"yi aşan ödemelerden” dolayı kusurlu olduğu, ancak yine 7.500,00 TL"yi aşan ödemelerden davacının da aslını hiç kimseye vermediğini iddia ettiği vekaletnameyi özenli bir şekilde koruyamaması, vekaletnamenin bir şekilde oğlunun eline geçmesi ve vekili azletmemesi nedeniyle kusurlu olduğu ve kusurlu davranışının sonucuna katlanması gerektiği kabul edilmesine rağmen aylık 7.500,00 TL"yi aşan ödemeler yönünden davalı banka ve davacının müterafik kusurlu olduğu nazara alınarak kusur bölüştürmesi yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kusur bölüştürmesi yapılmadan aylık 7.500 TL"yi aşan işlemlerin tümünden davalı bankanın sorumlu tutulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı banka yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.