Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21338
Karar No: 2017/3767
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21338 Esas 2017/3767 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/21338 E.  ,  2017/3767 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı aracın kazasında desteğin öldüğünü açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 7.000,00 TL defin gideri tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; taleple bağlılık ilkesi gereğince 10.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 7.000,00 TL defin gideri tazminatının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Belirsiz alacak davası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Hukukumuza kazandırılmıştır. 6100 sayılı HMK"nin 107/I. maddesi “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda davacılar müşterek çocuklarının vefatı nedeniyle desteğinden yoksun kaldıkları iddiasıyla destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davalarını belirsiz miktarlı tazminat davası olarak açmış, mahkemece alınan aktüerya raporundan sonra davacılar vekilince 16.07.2014 tarihinde tamamlama harcı yatırılmıştır.
    Davacı vekili 18.07.2014 tarihli celsede belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada ayrıca bir ıslah talebinde bulunmayacaklarını, HMK"nın 107. maddesi gereğince bilirkişi raporunda belirtilen miktar için yatırılması gerekli olan tamamlama harcını yatırdıklarını, bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacının dava dilekçesindeki taleplerine karar verilmiştir.
    Cana gelen zararlarla ilgili tazminat davalarında zararı ve kapsamını “öğrenme” olgusu güç ve çetin bir iştir. Örneğin, ceza mahkemesinde belirlenen kusur oranları, hukuk mahkemesinde yeniden yapılacak inceleme sonucu değişebildiğine göre (BK m.53), bu hususta dahi kesin bilme ve öğrenmeden sözetmek olanaksızdır. Bunun gibi, beden gücü kayıplarında da, kişi bir uzman hekim dahi olsa, kendi beden zararını kesin bilemeyecek; bunun için sağlık kurullarının raporlarına gereksinim duyulacaktır. Ayrıca bedensel zararlarda zamanla gelişen ve değişen durumlar varsa, bunlar yargılamanın ilerleyen aşamalarında, giderek ilk dava sonuçlandıktan sonra bile ortaya çıkabilecek; bu gibi durumlarda sağlık kurullarından yeni raporlar alınması ve yeni bir zararın hesaplanması gerekecektir.
    İşte, tazminat davalarındaki başlangıçtaki belirsizlik ve bilinemezlik nedeniyle, davaya belirsiz alacak davası olarak başlanılması ve son aşamada (hüküm verilmeden önce) harcın tamamlatılması en doğru ve gerçekçi bir uygulama olacaktır. Böyle bir uygulama için yasal engeller bulunmamaktadır. Harç tamamlama işlemi bir ıslah olmadığı gibi yatırılan harç da bir ıslah harcı değildir. Bu sebeple belirsiz alacak davaları, ıslah dilekçesine muhtaç davalar değildir.
    Özellikle, ölüm ve bedensel zararlar nedeniyle açılan davalarda, tazminatın kesin miktarının, kanıtların toplanmasından, kusur ve hesap raporlarının verilmesinden sonra öğrenilebileceğinden bu gibi belirsiz alacak davasında dava değerinin artırılması (harç tamamlama işleminin) bir ıslah işlemi değildir. Aktüer raporunun alınmasından, yani zararın öğrenilmesinden itibaren tamamlama harcının yatırılması yeterli olup ayrıca ıslah dilekçesi verilmesine ihtiyaç bulunmamaktadır.
    Buna göre davacı vekilince aktüer raporu ile belirlenen miktar yönünden tamamlama harcı yatırıldığına ve aktüer raporundaki miktara karar verilmesi talep edildiğine göre ayrıca bir ıslah dilekçesi aranmaksızın karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taleple bağlı kalınarak dava dilekçesindeki talep edilen miktarlara karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi