Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/2038 Esas 2016/3021 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2038
Karar No: 2016/3021
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/2038 Esas 2016/3021 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/2038 E.  ,  2016/3021 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 14 parsel sayılı 2.821,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 112 ada 14 sayılı parselin mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Taraf teşkili dava koşulu olup, usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılacak tebligatın geçerli olabilmesi için “kendisine tebligat yapılacak kimse gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine ve yahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmek zorundadır. Somut olayda dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı ..."a tebliği sadece köy muhtarı imzasına yapılmış olması nedeniyle tebligat, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye uygun bulunmamaktadır. Bu durumda, duruşmaya başlanmadan önce taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilmek suretiyle duruşmaya başlanarak, davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.