MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, Antalya Valiliği tarafından düzenlenen alındı belgesinin tarih ve adres hanesini değiştirerek kullandığı iddia olunan olayda; dosya arasında ve emanette suça konu "alındı belgesinin" aslının bulunmadığı anlaşılmakla belge aslı araştırılarak, getirtilip incelenmesi yalnızca fotokopi belge olması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmayacağından belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, belge aslının temini halinde ise, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgelerin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması; dosyada yer alan Muratpaşa Belediyesi zabıta memurlarının tuttuğu 22.05.2013 tarihli tutanakta 21.05.2013 tarihli alındı belgesinin işyeri ilgilisi ... tarafından ibraz edildiği gözetilerek, ...’ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenerek, sanığı tanıyıp tanımadığının ve dernekle bağının bulunup bulunmadığının, alındı belgesini ne şekilde elde ettiğinin sorulması, Sanık ..., beraat eden sanık ... ve ...’ın imza ve yazı örnekleri temin edilerek suça konu belge aslı üzerindeki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
2-5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulanmanın, Anayasaya Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.