14. Hukuk Dairesi 2019/1547 E. , 2020/180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/01/2019 gün ve 2016/10858 Esas, 2019/665 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı, tapu tahsis belgesine dayanarak 168 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı idare, 4706 sayılı Kanun uyarınca dava konusu taşınmazın davacıya satışı konusunda anlaşma yapıldığını, davacının satış şartlarını yerine getirmemesi üzerine iptal edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemiz tarafından onanmış ve dahili davalı Hazine vekili onama kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; ... Belediye Başkanlığı tarafından geçici 225 ada 6 parsel sayılı taşınmazda 170 m2 yer için davacıya tapu tahsis belgesi verildiği ve davacı tarafından bedelinin ödendiği, tahsisin iptal edilmediği dosya içinde bulunan evraklardan anlaşılmaktadır. Ancak davacıya tahsis edilen taşınmazın 2981 sayılı Yasa uygulaması sonucu 176 m2 olarak 168 ada 8 parsel numarasında en son Hazine adına tescil edildiği, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak, bölgede uygulanan DOP miktarı belirlenerek, tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmesi gerekirken tahsis edilen miktarın tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiş ve dahili davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin onama kararının kaldırılarak hükmün bozulması gerekmiştir..
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle dahili davalı Hazine vekilinin karar düzeltme istemini kabulü ile Dairemizin 2016/10858 Esas, 2019/665 Karar sayılı ve 22/01/2019 tarihli onama kararının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, 08/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.