1. Hukuk Dairesi 2015/8020 E. , 2015/9146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KÜTAHYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2011/2368-2013/310
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanları Ramazan ait kat irtifakı kurulu 1106 ada 11 parseldeki 2 nolu bölümü davalının kullandığını, anılan yerle ilgili ortaklığın giderilmesi davası açtığı gibi, payına isabet eden kira bedelinin ödenmemesi sebebi ile Kütahya 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/1647 Esas sayılı dosyasından takip yaptığını, ancak davalının haksız yere takibe itiraz etmesi sebebi ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 40"dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Eskişehir"de ikamet ederken yalnız yaşayan ve hasta olan mirasbırakana bakması için kardeşlerinin zorla kendisini getirerek dava konusu yerde oturttuklarını, kardeşlerinin kira almayacakları yönünde söz verdiklerini, murise baktığını, ancak murisin ölümünden sonra davalar açılmaya başlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeye konu taşınmazda tarafların paydaş oldukları ve ortaklığın giderilmesi davasının açıldığına ilişkin tebligatın yapıldığı 27.02.2008 tarihinde intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davaya konu, kat irtifakı kurulu 1106 ada 11 parseldeki 2 nolu meskenin Ramazan adına kayıtlı olup, anılan malikin 09.02.2002 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı oğlu, davalı kızı ve dava dışı oğulları Seydi A.. B.. ve Ekrem kaldıkları, davacının, davalı hakkında Kütahya 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/1647 Esa sayılı takip dosyasından 23.02.2009 tarihinde payı karşılığı kira bedeli adı altında 5.571,26 YTL asıl alacak 2.494,46.-YTL faiz olmak üzere toplam 8.065,72-YTL üzerinden ilamsız takip yaptığı, davalı borçlunun süresinde itiraz etmesi sebebi ile 09.03.2009 tarihinde takibin durdurulduğu, 28.04.2009 tarihinde de eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
./..
Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince; evrak arasına alınan dava dosyalarından; davalı ile dava dışı mirasçıların aynı parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün mirasbırakan tarafından A.. B.."a temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile 21.04.2006 tarihinde muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil istekli açtıkları davanın Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 25.06.2008 tarih ve 2008/209 Esas, 2008/211 sayılı kararı ile kabul edildiği ve Yargıtay incelemesinden geçerek 17.06.2009 tarihinde kesinleştiği, yine aynı mirasçıların aynı bağımsız bölümle ilgili olarak 10.02.2010 tarihinde ecrimisil talepli açmış oldukları davanın Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 18.01.2011 tarih, 2010/165 Esas, 2010/283 sayılı kararı ile açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı A.. B.."ın da, davalı ve dava dışı mirasçılar aleyhine 3 nolu bağımsız bölüme yapmış olduğu masraflar sebebi ile 16.11.2009 tarihinde açmış olduğu sebepsiz zenginleşme davasının Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/333 Esas, 2011/273 sayılı kararı ile davanın kısmen kabul edilerek dereceattan geçmek suretiyle 17.12.2012 tarihinde kesinleştiği, öte yandan davalının, 02.04.2010 tarihli keşifteki beyanında; ""...Babam öldükten sonra aramızda dava olayları başladı. Daha doğrusu 2005 yılında Kütahya"ya geldiler. Benim burda oturmamı istemediler. Davalar açılmaya başlandı"" şeklinde beyanda bulunmak suretiyle intifadan men olgusunun varlığını ikrar ettiği görülmektedir.
../...
Hâl böyle olunca, davalı ile dava dışı mirasçıların, davacı aleyhine Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/209 Esas, 2008/211 Karar sayılı dosyasından açtıkları tapu iptali ve tescil davasının açıldığı 21.04.2006 tarihinden, eldeki davaya konu ilamsız icra takibinin yapıldığı tarihe kadar hesaplanacak ve talep miktarını da aşmayacak şekilde belirlenecek ecrimisil miktarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinden yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.