Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2709
Karar No: 2021/995
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2709 Esas 2021/995 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2709 E.  ,  2021/995 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.11.2017 tarih ve 2017/553 E- 2017/1028 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 10.04.2019 tarih ve 2018/503 E- 2019/522 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 09.02.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin %25 pay hissesiyle davalı şirketin ortağı olduğunu, dava dışı ..."nun da şirketin geri kalan %75 payına sahip olup yönetim kurulu başkanı konumunda bulunduğunu, şirketin yöneticisi hakim hissedar ..."nun TTK hükümleriyle bağdaşmayan, hukuken hüküm ifade etmeyen kararlar aldığını ve müvekkilinin sahip olduğu % 25"lik hisseyi ele geçirmeyi amaçladığını, 25.04.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında 100.000,00 TL olan şirket sermayesinin 600.000,00 TL"ye çıkarıldığını, böylece müvekkilinin payının azaltılmaya çalışıldığını, genel kurul toplantılarında alınan kararların çoğunun yasaya aykırı olduğunu, şirketin 6 yıla yakın zamandır kar dağıtımı yapmadığını, sürekli zarar ettiğini ve özvarlıklarının eksiye düştüğünü, yönetim kurulu başkanı ... tarafından dava dışı şirket olan 6A Yapı Gayrimenkul’e kaynak aktarımı yapıldığının, şirketin iki ortaklı olup müvekkiliyle diğer ortağın İstanbul 9. Aile Mahkemesi"nin 2012/810 E. - 835 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, şirketin yöneticisi ve müvekkilinin eski eşi olan ... hakkında İstanbul C. Başsavcılığı"nın 2017/80134 nolu soruşturma dosyasıyla şikayette bulunulduğunu belirterek davalı şirketin haklı nedenle feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirketin 29.03.2011 tarihinde % 25 hisse ..., % 48 hisse ..., % 25 hisse davacı, %1 hisse... ve %1 hisse ... olmak üzere kurulduğunu, şirket ortaklarından ..."in %48 hissesini,... ve ..."ın %1"er hisselerini 08.02.2013 tarihinde ..."ya devrettiklerini, şirket sermayesinin arttırılması sonucunda şirketin güncel ortaklık yapısının %99,17 hissesinin ..., %0,83 hissesinin de davacıya ait olarak gerçekleştirildiğini, TTK"nın 531. maddesine dayalı olarak açılan bu davanın reddi gerektiğini, zira davacının şirketteki hissesinin %10"a tekabül etmediğini, müvekkili şirketin usul ve yasaya uygun olarak yönetildiğini, fesih için haklı nedeninin bulunmadığını, kâr dağıtımı yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı gibi mali durumu ve mal varlığı hakkında ileri sürülenlerin doğru olmadığını savunarak davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, olmadığı takdirde davanın esastan reddinin gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, TTK"nın 531. maddesi uyarınca haklı nedene dayalı olarak anonim şirketin feshi davası açılabilmesi için davayı açan pay sahibinin şirket sermayesinin en az %10 payına sahip olması gerektiği, tüm dosya kapsamı ve davacı vekilinin beyanına göre davacının şirketteki payının %10"un altında olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar dava açıldıktan 4 gün sonra alınan sermaye arttırımı kararı ile davacının payının %10"un altına düştüğü anlaşılsa da davacının bu genel kurul kararının iptali için herhangi bir dava açmadığı, TTK"nın 531. maddesinde ifade edilen ve haklı nedene dayalı olarak fesih davası açılabilmesi için en az %10 paya sahip olma koşulunun dava şartı olduğu, zira HMK"nın 114. maddesinde dava şartlarının sayıldığı ve aynı maddenin 2. fıkrasında, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğunun belirtildiği ve dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerektiğinin HMK"nın 115. maddesinin amir hükmü olduğu, davacının %0,83 oranında paya sahip olup, TTK"nın 531. maddesi çerçevesinde anonim şirketin feshi davası açamayacağı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece kurulan hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gibi istinaf nedenleri doğrultusunda hükmün kaldırılmasını gerektirecek usul ve yasaya, dosya içeriğine aykırı bir durum olmadığı kanaatine varılarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, ayrıca dava konusu 13.06.2016 tarihli genel kurula tüm ortakların katılıp hiç birinin itirazda bulunmamaları karşısında, anılan genel kurulun 6102 sayılı TTK"nın 416. maddesi gereğince çağrısız yapılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi