11. Ceza Dairesi 2013/1975 E. , 2014/22058 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2010/268993
MAHKEMESİ : Arsin(Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/05/2010
NUMARASI : 2009/87 (E) ve 2010/72 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1-Sanığın, hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen Mihriban"a ait 20/06/2007 tarih ve 119742, 20/05/2007 tarih ve 119743, 20/07/2007 tarih ve 119741 nolu çekleri Mihriban"ın imzasını taklit ederek, 16/07/2007 tarih ve 120750, 16/06/2007 tarih ve 1...9 numaralı çekleri ise yetkili olmadığı halde kendi imzası ile keşide ederek katılan ile aralarında önceden doğan borç ilişkisine karşılık olarak katılana verdiğinin iddia olunması, sanığın “Şu anda işletmemi kapatmış bulunuyorum. Suça konu çeklerin altındaki imzalar bana aittir. Ben 3 çek üzerinde eşim M. G.. un imzasını taklit ederek onun adına çekleri keşide ettim. Diğer iki çek üzerinde de bizzat kendi imzamla çek keşide ettim. Her ne kadar eşim M. G.. adına açılmış çek hesabı üzerinden basılmış çekler olsalarda işleri ben yürüttüğümden dolayı çekleri ben imzaladım. Çek keşide etmem hususunda çek hesabı sahibi olan eşim M. G.. dan yazılı olarak yetki almadım. Bu hususta resmi olarak ta yetkili değilim.”şeklindeki savunması,çek sahibi M. G.. tanık olarak alınan beyanında savunmayı doğrular şekilde işleri fiilen sanık olan eşinin yürüttüğünü, suça konu çekler üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığını, o zamanlarda rahatsızlığından işe gidip gelemediğini,bu itibarla çeklerdeki imzaları eşi R.. G.."un atarak, keşide ettiğini açıklaması,0..9 ve 0..0 numaralı çeklerin sanığın el ürünü olmasına rağmen,suça konu diğer çeklerin sanığın elinden çıktığına dair yeterli kaligrafik özelliğe rastlanmadığının belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti ve suç kastının tayini bakımından; Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtecilik yapmak kastına etki yapabileceği cihetle; çek sahibi M. G.."un tekrar dinlenmesi suretiyle suça konu çeklerin keşide edilip edilmemesi hususunda sanığa açık yada gizli rıza gösterip göstermediği hususu açıkça tespit edilmesi, daha önce de sanık tarafından M. G.."a ait çeklerin bu şekilde katılana veya başkalarına verilip
verilmediği ile çek karnesini veren bankadan bu yolla keşide edilen çeklerin ödenip ödenmediğinin sorulması ve toplanın delillerin birlikte değerlendirilip sanığın sahtecilik kastıyla hareket edip etmediği saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
3- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan 3167 sayılı Kanunun 16/1-3. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyetine ilişkin eyleminin 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun gereğince suç olmaktan çıkartılıp idari yaptırıma dönüştürülmesi karşısında tekerrür hükümleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.