Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14674
Karar No: 2017/9229
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/14674 Esas 2017/9229 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/14674 E.  ,  2017/9229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının, tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu; .... tarafından açık sulama sisteminin getirilmesi sebebiyle söz konusu trafonun aydınlatma amacıyla kullanıldığını, davalı çalışanları tarafından sayacın değiştirilmesinden sonra fahiş miktarda kaçak tahakkuku yapıldığını ileri sürerek, bu tahakkuktan dolayı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacının tarımsal sulama abonesi olduğunu, sayaç üzerinde yapılan kontrolde sayacın müdahaleli olduğunun tespit edilmesi üzerine kaçak tutanağının tutulduğunu, açılan davanın yersiz olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; davacının, davalıya 2.267,78 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2014/13642 esas 2015/6013 karar sayılı 09/04/2015 tarihli ilamıyla,
    “ .......Mahkemece kaçak elektrik bedelinin hesaplanması için bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre hesaplama yapılmamıştır. Davacının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedeli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği"nin 41. madesine göre mesken aydınlatma tarifesine göre hesaplanmış ve kaçak miktarı 2.267,78 TL olarak tespit edilmiştir. Oysa hesaplamanın tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ve 622 sayılı Kurul kararına göre yapılması gerekir. Bilirkişi raporu bu yönü ile Yönetmeliğe uygun değildir.
    Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle dosyanın yeniden başka bir bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin 622 sayılı Kurul kararı ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ./..
    -2-

    göre yeniden hesaplanması için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Söz konusu bozma ilamı uyarınca; mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın davalı kuruma 62.549,73 TL borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın 3.327,68 TL tutarındaki talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak "Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar" hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
    Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde ise;
    “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;
    1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13"üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
    A) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)
    B) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;
    2) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,
    3)Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre, hesaplanır.
    Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.
    622 Sayılı.... kararınını çalışma saatlerine ilişkin 1-D maddesi :
    D) Ortalama Aylık Çalışma Saatleri:
    1) Meskenlerde; 150 saat kabul edilir.
    2) Tarımsal sulama abonelerinde; 400 saat olarak kabul edilir.
    3) Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren müşterilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 200 saat, iki vardiya çalışanlar için 400 saat, üç vardiya çalışanlar için 600 saat kabul edilir. Vardiya sayısının tespitinde dağıtım şirketi görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen

    resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin yukarıda belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise, tespit edilen saatler esas alınır.
    4) Diğer abonelerde; 250 saat kabul edilir. "ifadelerini içermektedir.
    Bozma ilamı doğrultusunda yapılan bilirkişi incelenmesi sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan 29/02/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararında belirtilen süre, tüketim miktarı hesaplama, ortalama aylık çalışma süreleri, tahakkuka ilişkin düzenlemelerdeki hususlar dikkate alınmadan ve denetime elverişli olmayacak şekilde rapor tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Nitekim raporda yukarıda açıklandığı şekilde davacının ihtilafsız dönem tüketim kayıtları ya da doğru ölçülmüş kayıtların bulunmaması halinde ise kurulu güç, süre, kaçak ceza katsayısı vb. hususlarda hiçbir açıklama ve değerlendirme yapılmaksızın, ihtilafsız dönemin ilgili karara göre “Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.” hükmüne rağmen sayaç değişiminden sonra ölçülen değerleri esas alan sayaç endeks bilgilerine göre miktar belirlenmiş ve bunun üzerinden bedel hesaplaması yapılmıştır. Bu haliyle bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında konusunda uzman bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin 622 sayılı Kurul kararı ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre yeniden hesaplanması için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi