3. Hukuk Dairesi 2016/1242 E. , 2017/9224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında elektrik enerjisi satış sözleşmesi bulunduğunu, davalı şirket tarafından sözleşmeye uygulanan tarifenin haksız bir şekilde tek taraflı belirlenmesi ve tek taraflı feshedilmesinin mevzuata ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle menfi ve müspet zarara uğradıklarını ileri sürerek; HMK"nun 109. maddeside dikkate alınarak, menfi ve müspet zararlarının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin düzenlenen mücbir sebepler dolayısıyla feshedildiğini, davacı tarafın zararlarını ispat etmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili...l tarafından 28/04/2015 tarihinde vekillikten istifa dilekçesi verildiği, istifa dilekçesinin davacı asile tebliğe çıkarıldığı, bu sırada 02/06/2015 tarihli 9. celsesinin yapıldığı, bu celsede mahkemece uyap kayıtlarına göre istifa dilekçesinin henüz davacı asile tebliğ edilmediği, istifa dilekçesinin davacı asile tebliğinden itibaren de davacı vekilinin vekilliğinin devam edeceği, davacı vekili tarafından mazeret bildirilmediği, davalı tarafça da davanın takip edilmediği gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, daha sonra davacı asile çıkarılan tebligatın iade edildiği, 08/09/2015 tarihli karar ile davanın üç ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.
HMK"nın "Vekilin İstifası" başlıklı 82/1. maddesinde; İstifa eden vekilin vekâlet görevinin, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam edeceği hükme bağlanmıştır. Aynı konunun düzenlendiği Avukatlık Kanunu"nun 41. maddesinde de; Belli bir işi takipten veya savunmadan isteğiyle çekilen avukatların, o işe ait vekalet görevinin istifa dilekçesinin müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süre ile devam edeceği, vekilin; vekaletten çekilmesi halinde, masrafı vekile ait olmak üzere mahkemece, çekilmenin vekil edene açıkça bildirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Vekil edene, vekilinin çekildiğine dair dilekçe tebliğ edilmedikçe vekalet devam eder. Bu on beş günlük süre içinde mahkeme, istifa eden vekilin huzuru ile yargılama yapamaz.
Vekilin vekaletten istifası ile davadaki vekalet görevi sona erer. Bir tarafın vekilinin istifa ettiği mahkemeye bildirildiğinde mahkemece asile vekilinin vekillikten çekildiği bildirilmelidir. Vekilin vekillikten çekildiği bildirilmeden davacı asilin yokluğunda duruşma yapılıp karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanmasına yol açacaktır.
O halde, mahkemece; davacı asilin vekilinin istifa dilekçesinin davacı asile tebliğ edilmesi ve bu şekilde yargılamaya devam edilmesi gerekirken; usulüne uygun istifa dilekçesi tebliğ edilmeden yazılı şekilde davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.