8. Ceza Dairesi 2017/1436 E. , 2017/13540 K.
"İçtihat Metni" Hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan şüpheliler ..., ..., ...ve ...hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Savur Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01.08.2014 tarihli ve 2014/160 soruşturma, 2014/157 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair Mardin Sulh Ceza Hakimliğinin 14.10.2014 tarihli ve 2014/402 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müştekinin ... ili ... ilçesi ... mahallesinde bulunan taşınmazlarının başka şahıslar tarafından kullanıldığını iddia ettiği anlaşılmakla, 02/06/2016 tarihli araştırma tutanağı ile bahse konu taşınmazlardan bir kısmının ... ailesi tarafından arpa, buğday ve mercimek ekmek suretiyle kullanıldığının tespit edilmesine rağmen, bu hususta söz konusu taşınmazları kullanan kişilerin ayrıntılı olarak tespitinin yapılmadığı ve beyanlarının alınmadığı, yine müştekinin taşınmazlarına ilişkin olarak Savur Kadastro Mahkemesinin 1985/312 esasına kayden yargılamanın sürdüğünden bahisle ihtilafın hukuki mahiyette olduğu kabul edilmesine rağmen, bahse konu dosyanın onaylı örneğinin soruşturma dosyasına temin edilmeyerek, dava konusunun şikayet konusu taşınmazların tamamını kapsayıp kapsamadığının belirlenmediği, ihtilaf konusu olan taşınmazların güncel tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden istenilmediği anlaşılmakla, soruşturmanın genişletilmesi gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.01.2017 gün ve 13318 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.01.2017 gün ve KYB/2017-2147 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi ..."un ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan kendisine ait tarlaların başkaları tarafından kullanıldığı iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda; kolluk tarafından düzenlenen 02.06.2016 tarihli araştırma tutanağında suça konu taşınmazlardan bir kısmının ... ailesi tarafından arpa, buğday ve mercimek ekmek suretiyle kullanıldığının tespit edilmesine rağmen, kullanan kişilerin açık kimlik ve adresleri tespit edilip beyanları alınmadan, şüpheliler ... ve ..."ın kullandıkları taşınmazla ilgili Savur Kadastro Mahkemesinin 1985/312 esas sayılı dosyasında yargılamanın sürdüğünden bahisle ihtilafın hukuki mahiyette olduğu kabul edilmesine rağmen, bahse konu dosyanın onaylı örneği temin edilip incelenmeden ve taşınmazların güncel tapu kayıtları ilgili tapu müdürlüğünden getirtilip şikayetçinin tanıkları da dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiş ve anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Mardin Sulh Ceza Hakimliği"nin 14.10.2014 gün, 2017/1436 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.