Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6853
Karar No: 2021/994
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6853 Esas 2021/994 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6853 E.  ,  2021/994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 20.04.2017 tarih ve 2015/477 E. - 2017/421 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı ... vekili tarafından istenildiği, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davalı tarafından davacılar aleyhine başlatılan İzmir 9. İcra Müdürlüğü"nün 2012/10025 esas sayılı icra dosyasında takip dayanağı olan 3 adet çekin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle takibin iptali için icra hukuk mahkemesine başvurmuşlarsa da bu mahkemenin kararlarının kesin olmaması nedeniyle işbu davayı açma zaruretlerinin olduğunu, ayrıca bahse konu çeklerden 19.11.2011 tarihli çekin ibraz gününün bankaca belirtilmediğini, 17.12.2011 tarihli çekte de davalının cirosunun üstünün karalanması nedeniyle davalının yetkili hamil olmadığını belirterek, davacıların söz konusu icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, çeklerde zamanaşımı süresinin üç yıla çıkarıldığını, davacıların iddiasının aksine çeklerin süresinde ibraz edildiğini ve üzerlerine bu durumun bankaca şerh edildiğini, çeklerin halen davalıda olması karşısında yetkili hamil olmadıkları iddiasının da yersiz olduğunu, davacılardan ..."in davalıdan faturalarla aldığı süt ürünleri karşılığında takibe konu çekleri verdiğini, diğer davacı olan keşideci ... ile davalı arasında bir ticari ilişki bulunmayıp sadece kambiyo senedinden dolayı bu davacının borçlu sıfatının bulunduğunu, çekler karşılıksız çıktığından halen davalının alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davanın davacılar aleyhine İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2012/10025 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipteki çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanunu"nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesi ile çeklerdeki zamanaşımı süresi 6 aydan 3 yıla çıkarıldığından, davacı vekilinin zamanaşımı iddiasının reddine, davaya konu 3 adet çekin keşidecisinin davacı ... olduğu, ...’e ciro edildiği, mahkemece benimsenen 13.01.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalı kooperatifinin emtia satışına karşılık düzenlemiş olduğu irsaliye faturalarını ticari defteri olan yevmiye defterine kayıt ettiği, söz konusu defterin noter tasdikinin yapıldığı, yevmiye defterinde davaya konu çeklerin tahsil edildiğine dair herhangi bir kaydın olmadığı, davacı ..."ın ticari defteri olan yevmiye defterinde de bu 3 adet 60.177,00.- TL"lik çekin ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, 2011 dönemi sonu itibari ile ..."a, kooperatifin 104.756,89 TL"lik emtia sattığı, buna karşılık 43.818,21 TL ödendiği, davacı ..."ın, davalı kooperatife 60.557,84 TL borcu olduğunun tespit edildiği, her iki davacının birbirlerine vermiş oldukları çek dolayısıyla ticari ilişkileri olduğu ve çeklerin karşılığını ödediklerini ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine, şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 27,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ..."dan alınmasına, 09.02.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Uyuşmazlık, davacıların keşideci ve lehdarı, davalının ise yetkili hamili oldukları 19.11.2011, 24.11.2011 ve 17.12.2011 keşide tarihli çeklerin 02.08.2012 takip tarihi itibariyle 6 aylık zamanaşımı mı yoksa 3 yıllık zamanaşımına mı tabi olduklarına ilişkindir.
    Dava konusu çeklerin keşide tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı TTK 708/1 maddesi gereğince ibraz müddeti 10 gün, TTK 726/1 maddesi gereğince de zamanaşımı süresi ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay olarak düzenlenmiştir.
    03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Yasa"nın 7. maddesi ile de 6762 sayılı TTK 726/1 maddesinde 6 ay olarak düzenlenen zamanaşımı süresi 3 yıla çıkarılmıştır.
    Yerel mahkemece uyuşmazlıkta 6273 sayılı yasa hükümlerinin uygulanacağı, uyuşmazlığın 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin süresinde temyizi üzerine yerel mahkeme kararı onanmıştır.
    Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.
    Kural olarak, herhangi bir kanun veya düzenleyici kural hukuki sonuçlarını yürürlüğe girdiği tarihten sonrası için doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucunda, yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilememeleri, yani geçmişe etkili olmamalarıdır. Hukuk güvenliği bunu gerektirmekte olup Kanun koyucunun bu kaidenin aksine düzenleme yapması mümkündür.
    Gerek 6763 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Meriyet ve Tatbik Şekli Hakkında Kanunun 2. maddesi ve gerekse 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6/1 maddesinde, Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı sürelerinin eski hukuka tabi olduğu düzenlenmiş olup, bu hükümlere göre Türk Ticaret Kanunu’nda zamanaşımı sürelerinin başladığı tarihe göre belirlenmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.
    Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi 6762 sayılı TTK 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Yasanın 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde altı ay, ibraz süresi bu tarihden sonra dolan çeklerde ise üç yıldır.
    Yasa koyucunun, aksi yönde bir düzenlemesi de bulunmamaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, 02.08.2012 tarihinde icra takibine konu edinilen dava konusu 19.11.2011, 24.11.2011 ve 17.12.2011 tarihli çeklerin, 6762 sayılı TTK 708/1 maddesinde öngörülen 10 günlük ibraz müddetleri, 6273 sayılı yasanın yürürlük tarihi olan 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan altı aylık zamanaşımı süresine tabidir.
    Dava konusu çeklerin, ibraz müddetlerinin bitimi ile icra takip tarihi olan 02.08.2012 tarihi arasında mulga 6762 sayılı TTK 726/1 maddelerinde düzenlenen 6 aylık zamanaşımı gerçekleşmiştir.
    Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme ve sayın çoğunluğun, dava konusu çeklerin 3 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğuna ilişkin görüşünde isabet bulunmamaktadır.
    Yerel mahkeme kararının, dava kabul edilmek üzere bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi