Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2054
Karar No: 2020/402
Karar Tarihi: 14.01.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2054 Esas 2020/402 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mersin 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak kararda bir takım hatalar tespit edilmiştir. İlk olarak, sanık hakkında daha önce açılan bir davanın olup olmadığı ve eğer böyle bir durum söz konusu ise bu suçu başka bir dava sırasında mı işlediği belirlenmemiştir. Bu durumda, ikinci davanın kovuşturma şartı ortadan kalktığından dolayı davanın düşmesi gerekmektedir. İkinci olarak, TCK'nın 191. maddesi ile ilgili olan iki farklı kanun hükmünün, karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirilmeden hüküm verilmiştir. Son olarak ise, denetimli serbestlik tedbiri süresince sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmaması hali, suç işleme durumu olarak kabul edilmiştir. Ancak bu durumun sanığın hukuki durumunu belirleyen açıklamalarla uyuşmadığı tespit edilmiştir. Kanuna aykırı görülen bu durumlar nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kararda söz konusu olan kanun maddeleri şöyledir: TCK'nın 191. maddesi (4/a) bendi, 5560 sayılı Kanun ile değiş
20. Ceza Dairesi         2017/2054 E.  ,  2020/402 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : MERSİN 15 . Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hükümler : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1-)Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-) Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
    3-) 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığın çağrı yazısının tebliğinden sonra, 18.03.2013 tarihinde, Mersin Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"ne müracaat etmesi ile denetimli serbestlik tedbiri işlemlerine başlanıldığının, Mersin Devlet Hastanesi"nin 29.04.2013 tarihli yazısı ile sanığın 5 günlük yasal süre içinde muayene olmak için başvurmaması nedeniyle sanığa 30.05.2013 tarihinde uyarı yazısının tebliğ edildiğinin, sonrasında sanığın 14.03.2014 tarihli SAMBA konulu seminere katılmayarak 2.defa yükümlülüğünü ihlal ettiği belirtilerek evrakın kapatıldığının ve Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği değerlendirildiğinden sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi