8. Ceza Dairesi 2017/5976 E. , 2017/13537 K.
"İçtihat Metni" Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1, 31/3, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 1.660,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli ve 2015/893 esas, 2016/437 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya aslının, suça sürüklenen çocuk hakkındaki nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçları bakımından temyiz edilmesi nedeni ile Yargıtay"a gönderildiği anlaşılmakla suret üzerinden yapılan incelemede;
Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/05/2016 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükmün kurulması esnasında hesap hatası yapıldığından bahisle, suça sürüklenen çocuğun neticeten 1.320,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/08/2016 tarihli ve 2015/893 esas, 2016/437 sayılı tavzih kararının, anılan mahkemenin 20/05/2016 tarihli ve 2015/893 esas, 2016/437 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre;
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 193. maddesinde yer alan; “(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir. (2) (5353 sk. ek.) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, suça sürüklenen çocuğun celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun savunması alınmadan yokluğunda karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/2. maddesinde yer alan, “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1. maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezasının tercih edilmesi karşısında, verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesinde,
3- Mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında üzerine atılı mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun"un 151/1. maddesi gereğince belirlenen 4 ay hapis cezasından, aynı Kanun"un 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince sırasıyla 1/3 ve 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde 2 ay 6 gün hapis cezası yerine, 2 ay 23 gün hapis cezasına hükmedilmesi ve 52. madde uyarınca bir gün karşılığı olarak belirlenen 20,00 Türk Lirası ile çarpılması neticesinde 1.320,00 Türk Lirası adli para cezası yerine, 1.660,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmak suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.01.2017 gün ve 2016/14248 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2017 gün ve KYB/2017-4650 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2016 tarihinde suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar vermekle dosyadan el çektiği, daha sonradan verilen ek kararla hükmün düzeltilmesinin mümkün olmadığı cihetle, 17.08.2016 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek 20.05.2016 tarihli hükmün incelenmesinde;
I- Suça sürüklenen çocuk hakkında 14.4.2016 tarihli hükümde mala zarar verme suçuna ilişkin karar verilmemiş ve 20.05.2016 tarihinde ek kararla hüküm kurulmuş ise de; duruşma açılarak suça sürüklenen çocuk ve müdafii de usulen duruşmadan haberdar edilip gerekleri yerine getirilmeden ve evrak üzerinden hüküm kurmak suretiyle suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması,
II- Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK.nun 151/1. maddesi gereğince seçenekli cezalardan hapis cezası tercih edilerek hükmolunan 2 ay 23 gün hapis cezasının, TCK.nun 50/3. ve 50/2. madde ve fıkraları gereğince "suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez" hükmü uyarınca aynı maddede yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükmedilen temel cezadan TCK.nun 31/3 madde ve fıkrası uyarınca 1/3 ve 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılması sonucu hesap hatası nedeniyle cezanın 2 yıl 6 gün hapis cezası yerine 2 yıl 23 gün hapis cezası olarak belirlenmesi ve buna bağlı olarak sonuç adli para cezasının da fazla tayin edilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Ceyhan 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20.05.2016 gün ve 2015/893 esas, 2016/407 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Yasanın 309/4. madde ve fıkrası uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesi için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.