Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8124
Karar No: 2014/5658
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/8124 Esas 2014/5658 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen dava, müvekkil ile davalı arasında 10 yıllık bir distribütörlük ilişkisi bulunduğu ancak davalının sebepsiz olarak ilişkiyi sonlandırması nedeniyle müvekkil şirketin maddi ve manevi zarar gördüğü gerekçesiyle açılmıştır. Mahkeme, davalının ticari ilişkiyi haklı sebeple feshetmediği ve davacının mahrum kaldığı gelir kaybını tazmin etmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak, bilirkişi raporunda eksik inceleme yapıldığı ve kar mahrumiyetinin belirlenmesi için yeni bir rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, karar temyiz eden davalı yararına bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: HUMK 273, HMK 266/1.
19. Hukuk Dairesi         2013/8124 E.  ,  2014/5658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 13/03/2013
    NUMARASI : 2010/556-2013/135

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. M. S.. B.. ile davalı vek. Av. Y.. E.."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 10 yıl süren distribütörlük ilişkisi bulunduğunu, davalının sebepsiz olarak taraflar arasındaki ticari ilişkiye son vermesi nedeniyle müvekkili şirkete maddi ve manevi zarar verdiğini, müvekkilinin beklemediği bu durum nedeniyle ciro kaybı olduğunu, ticari ilişkinin devam edeceği düşüncesiyle çeşitli yatırımlar yaptığını, ticari kurallara uymadan sözleşmenin feshedildiğini belirterek 250.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 03.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 660.305,43 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, davacı şirket ortakları dağıtımını üstlendikleri ürünlerle ilgili rakip bir şirkette faaliyet yürüttüklerini, davacı haksız rekabet içinde kendi ürünlerini satmaya çalışırken, müvekkilinin ürünlerinin pazarlamasını aksattığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda: Taraflar arasında 28.04.2000 tarihinden 2009 yılı sonlarına kadar yazılı olmayan distribütörlük ilişkisi bulunduğu, davalının bu ilişkiyi fesih ihbarnamesi ve önel vermeksizin sonlandırdığı, davalı şirketin bu ticari ilişkiyi haklı sebeple feshettiği yönünde yeterli bir delilin sunulmadığı, davacının fesih nedeniyle 2010 yılındaki satışları ve kârının önceki yıllara göre azaldığı ve davacı şirketin buna bağlı olarak ciro ve kar kaybına uğradığı ve bu itibarla da davalının davacının mahrum kaldığı gelir kaybını tazmin etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 660.305,43 TL kar mahrumiyetinin tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı ilişkinin davalı ürünlerinin pazarlanması şeklinde devam ettiği, dosya içeriği ile sabittir. Davacı yan iş bu davasında davalı yanca bu ilişkinin haksız olarak feshedilip sonlandırıldığını, bu nedenle uğradığı maddi ve manevi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı yan ise, taraflar arasında uzun süreli ticari ilişki bulunduğunu, davacının kendilerine ait ürünleri pazarladığı ve ne var ki davacının son süreçte aynı alanda faaliyet göstermeye başlayıp, kendisine ait ürünlerin pazarlanmasını yaptığı, bariz bir şekilde ürünlerinin pazarlama ve satışında büyük düşüşler gözlenerek ilişkinin sonlandırıldığını savunmuştur.
    Yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacının talepte bulunabilmesinin ana kuralı davalının ticari ilişkiyi tek taraflı ve haksız olarak sonlandırılmasına bağlıdır. Alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda bu yön üzerinde durulmamış, değerlendirilmemiş eksik inceleme ile görüş bildirilmiştir. Kaldı ki hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilecek konularda bilirkişiye gidilemez. (HUMK 273, HMK 266/1 cümle 2) Şayet, toplanan deliller sonucu; davalının ticari ilişkiyi sonlandırmasının haksız olduğu kanısına varılıyorsa bundan sonra, davacının talep edebileceği, kar mahrumiyetinin belirlenmesi yönünden rapor alınmalıdır. Kaldı ki bu yönde yapılacak incelemede de davacı yanın ürünlerin pazarlanması için yapmak zorunda kaldığı giderler, amortisman bedelleri de düşülerek, makul fesih önelinin ne olabileceğinin karar yerinde tartışılıp gerekçelendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu yönler gözetilmeden yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi