13. Ceza Dairesi 2015/15370 E. , 2016/709 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 6 - 2014/32579
MAHKEMESİ : Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2007
NUMARASI : 2004/577 (E) ve 2007/519 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151. maddesinde belirtilen mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, karar tarihi olan 16.10.2007 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. P.., B.. U.. ve M.. A.. M.."nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Mahkemece kurulan hükümlerde, sanıkların yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaate varılamadığının belirtilmiş oluşu ve 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin şartlardan biri olarak "sanığın suç işlemeyeceği yönündeki kanaat" şartına yer verilmesi karşısında; sanıkların sabıka kayıtlarında bulunan ilamların silinme koşullarının oluştuğu belirtilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması değerlendirmesinin yeniden yapılması gereğinden bahisle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. P.., B.. U.. ve M.. A.. M.."nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.