Davacı, davalı işveren nezdinde 01.04.1997-24.04.1999 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı; 01.04.1997 ile 24.04.1997 davalı işverene ait hamamda keseci, masör ve ağdacı olarak çalıştığının tespiti istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, davacının kendi nam ve hesabına çalıştığı, davalı işyerindeki çalışmalarının ücret karşılığı ve hizmet akdine dayalı olduğunun kanıtlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2. maddesine göre; bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için bir veya daha fazla işveren nezdinde eylemli biçimde hizmet akdine dayalı çalıştığının saptanması zorunludur. Hizmet akdinin unsurları ise belirli bir işverene “zaman” ve “bağımlılık” unsurlarına göre çalışma esasına göre belirlenmiştir. “Bağımlılık” tan amaç bir işverenin göstereceği işi, emir ve talimatına göre yerine getirmek ve onun buyruğu altında bulunmaktır. Bu işin belli bir zaman kesiti içerisinde yerine getirilmesi ve yerine getirmek üzere hazır vaziyette beklemek; hizmet akdinin zaman unsurunu oluşturur. Ücretin varlığı ve biçimi hizmet akdinin zorunlu unsuru olarak kabul edilemez. Ancak, akdin kanıtlanması yönünden rol oynayabilir. Dava konusu olayda; davacının; davalı işverene ait hamam işyerinde keseci, masör ve ağdacı olarak çalıştığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacının bu çalışmasının hizmet akdi olarak kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davacının davalı işyerinde keseci, masör ve ağdacı olarak istihdam edildiği açıkça anlaşılmaktadır. İşyerinin çalışma saatlerine uygun olarak, davacının çıkan işleri gördüğü ve görmek üzere hazır bulunduğu dinlenen davacı ve davalı tanıklarca doğrulanmaktadır. Kese masaj ve ağda işinin; ücretinin müşterilerden tahsili işin hizmet akdi niteliğini etkilemez. Davacının belli bir işi işverenin emir ve talimatı doğrultusunda yerine getirmesi ve bunu bir çalışma günü içerisinde yerine getirmek üzere hazır olması karşısında; davacının çalışma olgusu ve buna bağlı hizmet akdinin ortaya çıkması sonucu istemini esastan kabul etmek gerekirken aksine görüşle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.