Davacı, davalı işveren nezdinde 1.6.2000 - 4.3.2001 ile 28.9.2002 - 3.1.2003 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 01.06.2000-04.03.2001 ve 28.09.2002-03.01.2003 tarihleri arasında davalıya ait demir doğrama atölyesinde asgari ücretle hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine ilişkindir. Mahkemece davacının tespitini istediği dönemde davalıya ait işyerinde hizmet akdiyle çalıştığına dair yeterli delil elde edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmişse de eksik araştırma ile bu sonuca ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği göz önünde tutularak gerektiğinde, doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirmek suretiyle olumlu veya olumsuz bir sonuca gitmesi gerekir. Dava konusu işyeri demir doğrama atölyesidir. Tanıklardan C.K.ın ise aynı işverene ait olup farklı adreste ve farklı sicil numarası ile çalışılan PVC doğrama atölyesinden 2002 yılından itibaren çalışmalarının kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan tanığın davacının çalışması hakkında bilgisinin bulunmaması doğaldır. Diğer tanık İ.Ö.’in dava konusu edilen çalışmanın geçtiği işyerinden 2000/2,3. dönemlerle 2001/1 dönemde kuruma çalışmasının bildirildiği anlaşılmakta ise de bu tanığın davalı iş yerinde çalışmasının sürdüğü ve işverenle akrabalık ilişkisinin bulunduğuna dair anlatımı karşısında, davalı tanıklarının anlatımlarının tek başına davanın reddi için yeterli olmadığı açıktır. Bu tür hizmet tespitine yönelik davalar kamu düzenini ilgilendirdiğinden, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap eder. Hal böyle olunca mahkemece doğrudan soruşturmanın genişletilerek aynı işi yapan komşu işyerlerinin işverenleri tarafından çalışmaları kuruma bildirilen komşu iş yeri çalışanlarının tanıklıklarına başvurmak gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz istemi kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.