Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/1924
Karar No: 2014/22027
Karar Tarihi: 18.12.2014

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/1924 Esas 2014/22027 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, müşteki adına sahte cep telefonu hatları sözleşmeleri düzenlemekle suçlanmıştır. Sanık suçlamayı kabul etmeyerek sözleşmelerin alt bayiler tarafından düzenlendiğini ancak hangi alt bayinin düzenlediğini bilmediğini savunmuştur. Bilirkişi raporu da sözleşmelerdeki imzaların sanık ile müşteki tarafından atılmadığını belirtmiştir. Dosyada yer alan sözleşmeler aynı tarihte düzenlendiği için tek bir özel belgede sahtecilik suçu işlendiğine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, suça konu belgelerin incelenmek suretiyle suçun somut delilleri ile gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükümde ayrıca, suça ilişkin kanun maddeleri olan 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. ve 5. fıkralarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2013/1924 E.  ,  2014/22027 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2010/234741
    MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/06/2010
    NUMARASI : 2010/246 (E) ve 2010/449 (K)
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik

    1- Müşteki adına dört adet sahte cep telefonu hattı sözleşmesi düzenlediği iddia olunan olayda sanığın suçlamayı kabul etmeyerek alt bayilerin düzenlemiş ve kendi kaşelerinin vurulmuş olduğunu ancak hangi alt bayinin düzenlediğini bilmediğini savunması, 08.02.2010 tarihli bilirkişi raporunda ise sözleşmelerdeki imzaların sanık ile müşteki eli ürünü olmadığının belirtilmesi, belgelerin iğfal kabiliyeti yönünden incelenmemiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge asılları celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge asıllarının dosya içine konulması ile, suç tarihinde sanığın şirketinin alt bayileri olup olmadığı, varsa savunmasında belirttiği gibi başkaca sözleşmeler düzenlenip düzenlenmediğinin tespitinden sonra, gerekçe de, iğfal kabiliyetinin varlığı ve eylemin ne şekilde gerçekleştiği somut delilleri ile ortaya konularak, suçun sübutu halinde hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" şeklindeki özel düzenleme de gözetilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule ve uygulamaya göre;
    Dört sahte abone sözleşmesi düzenlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, dosyada bulunan sözleşmelerin aynı tarihli olduğu anlaşılmakla, tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi