Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/12126 Esas 2014/526 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/12126
Karar No: 2014/526

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/12126 Esas 2014/526 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davada sanıklar uyuşturucu madde ticareti yapmaktan mahkum edilmiştir. Bir sanık daha önce benzer suçtan mahkum olduğu için daha ağır ceza almıştır. Ancak diğer sanıkların ve bu sanığın müdafilerinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Sadece tek sanığın hükmü itiraz nedeniyle bozulmuş, ancak bu sanığın cezası tekrar belirlenirken diğer sanığın mahkumiyeti nedeniyle mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir. Tekerrür, Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesinde düzenlenmiş ve infaz rejimleri ile ilgili düzenlemeler değildir. Ancak, eğer tekerrür olmadığı halde bu yönde bir karara varılırsa, hukuka uygun olmayacağından hüküm bozulmalıdır.
Kanun Maddeleri:
Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi,
CMUK'nın 321. maddesi,
CMK'nın 307. maddesi (4) numaralı fıkrası.
10. Ceza Dairesi         2013/12126 E.  ,  2014/526 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    A) Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
    Adli sicil kaydında yer alan ve tekerrür oluşturan... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2003/330 esas ve 2004/68 karar sayılı ilamı ile verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti nedeniyle, sanık ... hakkında TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların müdafilerinin ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında, diğer sanık ..."ın adli sicil kaydında yer alan, ...Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2003/330 esas ve 2004/68 karar sayılı ilamı ile verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınarak, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından tekerrür uygulaması ile ilgili bölümün çıkarılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    21.01.2014 tarihinde sanık ... yönünden Başkan Vekili ...."nın karşı oyu ve oyçokluğuyla, diğer sanıklar hakkında oybirliğiyle karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ
    (Sanık ... hakkında)

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.04.2007 tarih ve 2007/71-98 sayılı kararına yazdığım karşı oy gerekçemde belirttiğim nedenlerle;
    Tekerrür, 5237 sayılı TCK’nın birinci kitabının, üçüncü kısmının, ikinci bölümünde yer alan “güvenlik tedbirleri” başlığı altındaki 58. maddesinde düzenlenmiş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise bir “infaz rejimi” olduğu belirtilmiştir.
    Cezayı etkileyen bir neden olarak kabul edilmediğinden, gerek 1412 sayılı CMUK’nın halen yürürlükte olan 326. maddesinin son fıkrasında, gerekse 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin (4) numaralı fıkrasında öngörülen “hükmün sanık lehine temyizi üzerine bozulmasından sonra yeniden verilen hükmün, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz” biçimindeki kuralın kapsamı dışında kalmaktadır. Başka bir anlatımla, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanmaması ya da uygulanması ile ilgili hata yapılması durumunda, temyizin sanık lehine olup olmadığına bakılmaksızın hükmün bozulması gerekir.
    Somut olayla ilgili olarak, tekerrür oluşturan mahkûmiyeti nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır.
    Açıklanan nedenle, sanık ... hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 21.01.2014




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.