MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/07/2014 tarih ve 2013/71-2014/280 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin alacağının tahsili için icra takibi başlattığını ancak, davalının itirazı ile takibi durdurduğunu, müvekkilinin bonoyu elden teslim yoluyla aldığını, cirolayarak yetkili hamil haline geldiğini fakat, bononun vade tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle ilamsız icra takibine konulabildiğini, imzaya itiraz edilmediğini, müvekkilinin bonoda ciranta olduğunu, bononun kıymetli evrak olup, borç sebebini içermediğini, bu nedenle müvekkilinin alacaklı ve borçlu gözüken şahıslar arasındaki ilişkiyi bilmeden bonoyu aldığını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, imzaya itiraz edilmediği yönündeki iddianın yerinde olmadığını, takibe konu belgenin bono vasfında olmadığını ve müvekkilinin ilgisi bulunmadığını, ne icra takibindeki alacaklıyı ne de diğer şahsı tanımadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, ispat yükünün davacıda olup, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, takibin dayanağının zamanaşımına uğramış bono olup, yazılı delil başlangıcı kabul edildiğinden davacı tanıklarının dinlenildiği, dosyaya sunulan belgelerden imzanın çıplak gözle bakıldığından şirketin eski ortağı ... adlı şahsa ait olabileceğinin anlaşıldığı, davalı şirkete bu şahsın imza yetkisinin olup olmadığını bildirmesi için muhtıra çıkartıldığı halde muhtıraya cevap verilmediği, tanık beyanları uyarınca, davacının senedi kendisine ciro eden dava dışı ... adlı şahsa bahçe işi yaptığı, yaptığı işe karşılık senet aldığının anlaşıldığı, davalı tarafça imza inkarında bulunulmuş ise de, verilen kesin sürede belgelerin sunulmadığı, davacının yaptığı işi ispat ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının itirazının iptali ve takibin devamına, asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, zamanaşımına uğrayan bonoya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar mahkemece bonodaki imzanın çıplak gözle bakıldığında davalı şirketin eski ortağı ...’a ait olabileceğinin anlaşıldığı, davalı şirkete bu şahsın imza yetkisinin bulunup bulunmadığının bildirilmesi için muhtıra çıkartıldığı halde muhtıraya cevap verilmediğinden bahisle hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan ... Ticaret Sicil Müdürlüğü"nden gönderilen yazı ve eklerinden, senedin keşide tarihi olan 15/07/2009 tarihinde davalı şirketi temsile yetkili kişinin ... (25/08/2005-25/08/2015 tarihleri arasında şirket yetkilisi) olduğunun bildirildiği, anılan kişinin şirket ana sözleşmesiyle ilk 10 yıl için, 30/05/2012 tarihli karar ile de yeniden 10 yıllığına şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, mahkemece senedin keşide edildiği tarihte davalı şirketi temsile yetkili kişinin ... olduğu nazara alınmaksızın davalı şirket yetkilisinden sadır olmayan bir senetten dolayı şirketin borçlu olacağının kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.