15. Ceza Dairesi 2017/5021 E. , 2018/1125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM :TCK"nın 155/2, 168/1, 62, 52/2, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ..."ne bağlı olarak faaliyet gösteren Toplumsal Dayanışma Merkezi (...) yetkilisi olduğu, ... bünyesinde çeşitli ücretsiz kurslar düzenlendiği ancak sanık tarafından bilgisayar kurslarına katılan kursiyerlerden kurs ücreti olarak 50 TL para toplandığı, bu paralar karşılığında kursiyerlere herhangi bir belge verilmediği, kurs ücreti olarak toplanan 57.900 TL paranın 38.225 TL kısmının ... merkezinde kasada bulunmasına rağmen 18.850,02 TL kısmının harcanarak mal edinildiği, bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın ifadesinde, ... bünyesinde ihtiyaç duyulan masrafların tamamının belediye tarafından karşılanamadığını, bu nedenle kursiyerlerin teklifiyle bağış olarak kurs ücreti adı altında para topladığını, kasada bulunmayan 18.850 TL ile kurs ihtiyaçlarını karşıladığını beyan ettiği ve yapılan harcamalara dair çeşitli ödeme belgeleri sunduğu anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde orataya çıkarılması amacına yönelik olarak, sanığın ... yetkilisi olarak görev yaptığı tarihlere ilişkin olarak kurs listelerinin asıllarının temin edilmesi, kursiyerlerin tanık sıfatıyla beyanları alınarak, kendilerinden toplanan paraların kurs ücreti olarak mı bağış adı altında gönüllü olarak mı alındığının sorulması, Çankaya Belediye Başkanlığından Toplumsal Dayanışma Merkezleri için 2004-2008 yılları arasında alınan meclis kararları ile buraya ilişkin yapılan harcama belgelerinin temin edilmesi ile dosyanın ve sanığın sunduğu çeşitli harcama belgelerinin bilirkişi heyetine tevdi edilerek, sanığın görevli olduğu süre boyunca yetkisi olmaksızın topladığı para miktarı ile sanığın uhdesinde kalan para olup olmadığının belirlenmesi, olması halinde miktarının kesin olarak tespit edilmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a) 5271 sayılı CMK"nın 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir" şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece sanığın çağrılarak ve gerektiğinde zorla getirtilerek, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sanığa savunma hakkı tanınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanık hakkında denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle, daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak hükmün açıklanması durumunda, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca önceki hükmün aynen açıklanmasının gerektiği, aynı fıkranın ikinci cümlesi uyarınca cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vermenin ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün bulunduğu, açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmamasının gerektiği gözetilmeksizin, sanığın cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesi,
c) 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi gereğince, sadece hapis cezalarının ertelenebilmesinin mümkün olması karşısında, sanık hakkında hapis cezasının yanında tayin edilen adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 20/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.