17. Hukuk Dairesi 2014/22193 E. , 2017/3730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalılardan ...Sigorta A.Ş"ne zorunlu mali surumluluk sigortası ile sigortalı xxx xxx xxx Plakalı araç, 14/02/2011 günü diğer davalıya trafik sigortalı xx xxx xx plakalı oto ile çarpışarak bu otomobil içinde müvekkillerinin desteği yolcu olan ... bu kazada ölmesine neden olduğunu davalı ... Sigorta A.Ş"ye yapılan başvuru üzerine 175.000,00 TL teminatlarına rağmen 42.490,65 TL ödendiğini ve ödenen bu miktarla sınırlı olarak ibra edildiğini, diğer davalı ... tarafından da 14.164,00 TL ödenmiş ve bu miktarla sınırlı olarak ibra edildiğini bildirerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ödenen 56.654,65 TL ödemenin düşülmesiyle 200.000,00 TL destekten yoksunluk tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...Ş vekili, gerçek kusur, gelir ve destek oranına göre tazminat meblağının belirtildiğini, yapılan 14.164,00 TL tazminatında buna göre yapılarak ödenmiş olduğunu, dava konusu olayda araç sürücüsünün kusursuz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ... Sigorta A.Ş vekili, söz konusu poliçe nedeniyle şirketlerinin sorumluluğunun limitle sınırlı olup, manevi zarardan ise sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulü ile; 164.739,64 TL’nin kaza tarihi olan 14/02/2011 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacılar desteğinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda, davalı ... şirketleri tarafından davacılara yapılan ödemeler güncelleme yapılmadan mahsup edilmiştir. Oysa, davalılar tarafından yapılan ödemeleri destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.
O halde, aktüer raporunda hesaplanan tazminat tutarından sigorta ödemelerinin güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın davalılar sigorta şirketleri yararına bozulması gerekmiştir.
3-) Kabule göre de, 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Somut olayda, davacılar davadan önce davalı ... şirketlerine başvuruda bulunmuşlar ve davacılar için davalı ... tarafından dava tarihinden önceki tarih olan 05.08.2011 tarihinde 14.164 TL, davalı ... Sigorta A.Ş
tarafından dava tarihinden önceki tarih olan 17.05.2011 tarihinde 42.490,65 TL ödeme yapılmıştır.
Bu durumda, mahkemece davacıların davalı ... şirketlerinin davacılara ödeme yaptığı tarihler gözetilerek davalı ... şirketleri yönünden faiz başlangıç tarihlerinin bu tarihler (davalı ...Ş için 05.08.2011, davalı ... Sigorta A.Ş için 17.05.2011) olarak belirlenmesi gerekirken davalıların kaza tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmaları doğru değildir.
4-Yine kabule göre; hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 3/2. maddesi uyarınca, ”Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur. ”
Somut olayda, ret sebepleri ortak olan davalılar yararına, reddedilen maddi tazminat yönünden tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalılar yararına ayrı ayrı 4.178.00’er TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .....vekilinin ve davalı ... Sigorta A.Ş vekilinin, (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.