Davacı, 01.01.1985-dava tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 5458 sayılı Yasa"dan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı 1.1.1985 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiğini, sigortalılığının dava tarihine kadar devam ettiğini ileri sürerek, 1.4.1986-30.5.1986, 1.6.1987-30.6.1987 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğu sürelerde de tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tespiti ile 5458 sayılı Yasa’dan yararlandırılmasını istemiştir.
Mahkemece davacının 1.5.1985-31.3.1984, 1.6.1986-31.5.1987 ve 1.7.1987-31.12.2000 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Öte yandan Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 5458 Sayılı Kanunun 1.maddesi ve ve bu yasaya dayalı çıkarılan SSK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Sigorta Primleri Daire Başkanlığının 30.05.2006 tarih ve 16-373 Sayılı Genelgesi çerçevesinde 30.06.2006 tarihine kadar Kuruma başvuranlar veya dava açarak talepte bulunanların söz konusu yasadan yararlandırılmaları gerekir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.5.1985 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, 1.1.1988-31.5.2005 tarihleri arasında ziraat odası kaydının bulunduğu, zirai arazisinin olduğu, 1.4.1986-30.5.1986, 1.6.1987 – 30.6.1987 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi kısa süreli çalışmalarının bulunduğu, davalı Bağ-Kur vekili cevap dilekçesinde davacının sigortalılığının halen devam ettirildiğini, terk işlemi yapılmadığını bildirdiğinden davalı Bağ-Kur tarafından davacının 1.5.1985 ile dava tarihi arasıdaki dönemde sigortalı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinin tetkikinden davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğu sürelerde de tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 5458 sayılı Yasa’dan yararlandırılmasını amaçladığı anlaşılmaktadır.
Bu hukuki olgu ve tespitler karşısında mahkemece davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olduğu süreler dışlanarak 1.5.1985-31.12.2000 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi doğru ise de davacı 1.1.2001 ile dava tarihi arasında tarım Bağ-Kur sigortalılık şartlarını taşıdığı ve ayrıca bu dönemde sigortalı olduğu kurumca kabul edildiği halde bu döneme ilişkin istemin reddine ayrıca davacı 5458 sayılı Yasa’dan yararlanmak için başvuruda bulunabileceği yasal süre içinde 30.6.2006 tarihinde açtığı bu dava ile 5458 sayılı Yasa’dan yararlanma talebinde bulunduğundan bu talebinin kabul edilmesi gerekirken bu talebin de reddine karar verilmiş olması ve hüküm fıkrasında 1.5.1985-31.3.1986 tarihi yerine hata ile 1.5.1985-31.6.1984 tarihinin yazılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.