11. Hukuk Dairesi 2020/2968 E. , 2021/992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19/12/2017 tarih ve 2016/418 E. - 2017/710 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/04/2019 tarih ve 2018/431 E. - 2019/627 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Forex piyasasında yaptığı işlemlerden kâr elde ettiğini gören davalının, Forex piyasasında işlem yapması için davacının Akbank A.Ş nezdinde bulunan hesabına aralıklı olarak toplamda 440.000.- TL para gönderdiğini, davacının borsada davalı adına yaptığı işlemler sonucunda davalıya toplam 663.034.- TL gönderdiğini, davalının borsada işlem yapmak için davacıya verdiği paraların teminatı olarak davacıdan 100.000.- TL, 200.000.- TL ve 140.000.- TL meblağlı vade ve düzenleme tarihi olmayan 3 adet senet aldığını, davacının davalı adına yaptığı işlemler sonucu aldığı parayı kârıyla birlikte davalıya gönderdiğini, ancak davalının senetleri iade etmediğini, senetlerin vade ve tanzim tarihleri ile düzenleme yerini haricen doldurarak bedelsiz kalmış senetleri icraya koyduğunu ileri sürerek, Van 2. İcra Müdürlüğü"nün 2015/18047 Esas, 2015/18048 Esas ve 2015/18049 Esas sayılı dosyalarından davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu takiplere dayanak senetlerin iptalini, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/1007 Esas, 2015/1008 Karar sayılı değişik iş dosyasına davacının borçlusu aleyhine ihtiyati haciz kararı almak için teminat olarak yatırdığı ve davalının haciz koydurarak haksız olarak tahsil ettiği 120.000.- TL"nin davalının tahsil ettiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalının iş arkadaşı olduklarını, birbirlerinden defalarca borç para alıp verdiklerini, en son borç ilişkisinde, davacının davalıya borcuna karşılık icra takibine konu bonoları verdiğini, borcun vadesi geldiği halde ödeme yapılmadığından takip başlatıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın bonoya dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibinde menfi tespit istemine ilişkin olduğu, takibe konu bono kambiyo senedi vasfında olduğundan, ispat yükümlüğünün davacıya ait olduğu, davacının borçlu olmadığını usulüne uygun yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, ancak davacı tarafca sunulan dekontlar üzerinde gerek bilirkişi tarafından gerekse mahkemece yapılan incelemede, dekontlarda ne için ödeme yapıldığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı ve ödeme tarihlerinin bonoların düzenleme tarihinden önce olduğunun görüldüğü, davacının bononun teminat olarak verildiğini yazılı belge ile ispat edemediği, bonoların düzenleme tarihinden önce yapılan ödemelerin bono için yapıldığı iddiasının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın, takip konusu senetlerin teminat senedi olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davalı alacaklı senede dayalı takip başlattığından borçlu olmadığını ispat yükünün davacıda olduğu, icra takibine konu bonolar üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir ibarenin bulunmadığı, davacının senedin teminat senedi olduğu iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği, açıkca yemin deliline de dayanmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesine bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.