9. Hukuk Dairesi 2021/2482 E. , 2021/6600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin ikramiye, aile ve çocuk yardımı, yemek yardımı, öğrenim yardımı, bayram yardımı, kıdem zammı, ücret zammı, kıdemli işçiliği teşvik primi, ilave tediye, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 2016/17807 esas ve 2019/7313 Karar sayılı ilamı ile “....Somut uyuşmazlıkta, dosyaya sunulan imzasız bir kısım ücret bordrolarında, yemek ücreti, aile yardımı, çocuk yardımı, kıdem tutarı sütunlarında tahakkuklar bulunmaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, bordroların imzasız olması gerekçesiyle söz konusu tahakkukların ödenmediği kabul edilmiş ise de, işçinin ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılıp yapılmadığı hususunda bir araştırmaya gidilmemesi hatalıdır.” ve “...Süresinde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi bir diğer hatalı yöndür. ” gerekçeleri ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, onuncu maddenin üçüncü fıkrası ile onikinci maddenin birinci fıkrası, onaltıncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) bu tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, reddedilen alacak miktarı 11.735,28 TL olup reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Hüküm fıkrasına “Davalının davada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından reddedilen miktar gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” hükmünün eklenmesine, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.