3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/22383 Karar No: 2017/9202 Karar Tarihi: 07.06.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22383 Esas 2017/9202 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/22383 E. , 2017/9202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile Adana 2. Aile Mahkemesinin 2012/993E - 2013/176K sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Umutsu ... velayetinin davalıya verildiğini, müşterek çocuk için aylık 5000 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, çalıştığı iddia edilen kuaför salonunun kendisine ait olmadığını, boşanma davasından sonra kiralık olan iş yerinde asgari ücretle çalışmaya başladığını ileri sürerek iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasını, bu mümkün olmadığı takdirde aylık 500 TL" ye indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı özetle; davacının boşanma sırasında var olan iş yerini devretmiş olsa da ekonomik durumunda bir değişiklik olmadığını, aksine kendisinin ekonomik durumunun kötüleştiği için taşınmazlarını satarak işyerine ortak almak zorunda kaldığını, müşterek çocuğun bedensel ve psikolojik engelli olduğunu, bunun için haftada üç gün yürüme konusunda fizik tedavi, yine konuşma terapisi aldığını, biri gece biri gündüz olmak üzere iki bakıcı kadının kendisine yardımcı olduğunu, beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının boşanma kararından sonra ekonomik durumunda olumsuz yönde değişiklik olduğu, kendine ait iş yeri ile ilgili kira ödemek zorunda kaldığı, çevreye borçlandığı, davalının ise boşanma kararından sonra ekonomik durumunda iyileşmeler olduğu, kendine ait iş yerini işlettiği gerekçesi ile; nafakanın azaltılması talebinin kısmen kabulü ile dava tarihi olan 06/10/2015"ten itibaren aylık 1500 TL"ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. TMK"nın 182.maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK"nın 330.maddesindeki düzenleme; nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.
TMK"nın 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. Somut olayda; her ne kadar davacı, boşanma davasından sonra kendisine ait işyerini devrettiği ve bu iş yerinde asgari ücretle çalışmaya başladığını bu şekilde ekonomik durumunda olumsuz değişiklikler olduğunu iddia etmiş ise de; dosyada dinlenen tanık beyanları ile davacının halen bahsi geçen iş yerinde kendi tabelası altında çalıştığı ve patron olarak hareket ettiği, dolayısıyla iş yeri devrinin de muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; davacının boşanma davasından sonra sosyal ve ekonomik durumunun zayıfladığı iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermek gerekirken, yukarıdaki gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.