11. Hukuk Dairesi 2015/13644 E. , 2016/8003 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2015 tarih ve 2013/159-2015/123 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11/10/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2010 yılından beri "..." markası altında otomobil, ekspertiz ve alım-satım hizmeti verdiğini, markanın 13/06/2011"den beri 37. sınıfta çeşitli hizmetler için tescilli olduğunu, davalı tarafın "... Test" ismi ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkilinin iş yerinin hemen yanında aynı hizmeti verdiğini,davalının eyleminin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, menini, tecavüzün ortadan kaldırılmasını, "..." ibaresini taşıyan her türlü gereçlerin toplanmasını, 70.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin markaya tecavüzde bulunmadığını, "..." ibaresinin "Dinomometre" ibaresinin kısaltması olduğunu, müvekkilinin oto ekspertizi hizmeti vermek için "..." ibaresini kullanması gerektiğini, davacının tek başına bu ibare üzerinde tekel sahibi olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tescilli markasındaki esas unsur "..." sözcüğü olduğu, davalının hizmetinin sunumunda ve tanıtımında tescilsiz olarak kullandığı "... TEST + şekil + OTO EKSPERTİZ" (üzerinde sanki tescilliymiş gibi (R) işareti ile) sözcükleri kısmen davacı markası ile çakıştığı, davalının "... Test", "..." ibarelerini markaymış gibi baskın biçimde ve belirterek kullanmasının, iltibas yoluyla marka ihlali ve haksız rekabet oluşturduğu, davacının zararının belirlenmesinin güç olduğu, hakkaniyet ilkesi ve hayatın olağan akışı dikkate alınarak, 20.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın somut olaya uygun düşeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının kullanımının iltibas yoluyla marka ihlali ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve önlenmesine, bu çeşit tecavüz oluşturan tanıtım gereçlerinin toplanarak imha edilmelerine, 20.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men"i, tecavüzün ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, "..." markası altında otomobil, ekspertiz ve alım- satım hizmeti verdiğini, davalı tarafın "... Test" ismi ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini, davalının eyleminin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürmüştür.Mahkemece davalının "... Test", "..." ibarelerini markaymış gibi baskın biçimde ve belirterek kullanmasının iltibas yoluyla marka ihlali ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı markası "...", davalı kullanımı ise "... Test" şeklinde olup , her iki ibaredeki ortak unsur "" ..."" kelimesidir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere "" ..."" kelimesi ingilizcede ""Dynamometre"" kelimesinin kısaltma şeklinde kullanımı sonucu ortaya çıkmış olup tanımlayıcı bir ibaredir. Davacı markasındaki ayırdediciliği ""..." ibaresi sağlamaktadır. Dairemizin bu konuda yerleşik içtihatları uyarınca asıl unsurun; markalarda ayırt edici ve baskın unsurlar unutulmaksızın markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin göz önüne alınması gerekmektedir. Bunun için de, işaretleri oluşturan harf, kelime, şekil gibi asıl ve yardımcı unsurların birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Taraflara ait markalarda ortak kelime ""..."" ibaresi olup, bu kelime markalara tek başına bir ayırt edicilik kazandırmadığından davacı markası ile davalı kullanımı arasında iltibasa neden olacak şekilde bir benzerlik bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece davalının kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.