Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/5150 Esas 2014/8238 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5150
Karar No: 2014/8238
Karar Tarihi: 20.03.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/5150 Esas 2014/8238 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/5150 E.  ,  2014/8238 K.

    "İçtihat Metni"

    ... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/12/2012 tarih ve 2011/301-2012/626 sayılı hükmün Dairenin 11.11.2013 tarih ve 2013/16937-27825 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

    KARAR

    Davacı, davalı ile hizmet alım sözleşmesi yaptığını,sözleşme uyarınca ödenmesi gereken hizmet bedelinden ödenmeyen kısım için icra takibi yaptığını,davalının takibe itiraz ettikten sonra 175.796,83 TL ödeme yaptığını,bu miktarın öncelikle faiz ve,masraf ve ferilere mahsup edildikten sonra kalan 126.874,89 TL için itirazın iptali ile takibin devamına,% 40 oranda icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,99.552,22 TL asıl alacağın 18.7.2011 tarihinden itibaren asıl alacağa % 9 yıllık faiz uygulanarak takibin devamına,bu tarihten sonra yapılan 60.000 TL ödemenin icra müdürlüğünde asıl alacak ve faizden mahsubuna,fazla istemin reddine ,alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde kararın onanmasına karar verilmiş,bu kez davacı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    Davacı,icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de mahkemece alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçe gösterilerek davacının bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya
    bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
    Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece yargılama gerektiğinden bahisle bu kalem istemin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.Mahkeme kararının icra inkar tazminatı yönünden düzeltilerek onanması gerekirken sehven onanmasına karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme incelemesinde anlaşılmakla,onama ilamının kaldırılarak kararın icra inkar tazminatı yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle,Dairenin 11.11.2013 tarihli ve 2013/16937-27825 esas ve karar sayılı ONAMA ilamının kaldırılmasına,kararın 1 numaralı bendinin son cümlesinde geçen ”…davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” ilişkin ifadenin silinerek yerine,”kabulüne karar verilen asıl alacak miktarının % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine”cümlesinin yazılmasına,kararın bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.