Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/19381
Karar No: 2008/15037
Karar Tarihi: 6.10.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/19381 Esas 2008/15037 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/19381 E.  ,  2008/15037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Malatya İş Mahkemesi
    TARİHİ : 31/07/2007
    NUMARASI : 2004/605-2007/310

    Davacı, davalılardan işverene ait işlerinde Nisan 1977-Nisan 2004 tarihleri arasında sürekli olarak çalıştığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine karar vermiştir.
    Hükmün  davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere  göre aşağıdaki bendin  kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı, davalılara ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak Nisan-1977-Nisan-2004 tarihleri arasında sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ise de, davacının 20.9.1996 tarihinden sonraki döneme ilişkin isteminin reddine ilişkin hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğundan usul ve yasaya uygun değildir.
    Gerçekten bu tür hizmet tesbitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı-dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi olan bu tür davalarda özellikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa, işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık söz leri değerlendirilmeli ve dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bodro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma oluğusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21.634-532, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579, 2004/21-479-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda ise, yukarıda açıklanan şekilde bir inceleme yapılmadığı, niteliği gereği kamu düzenini ilgilendiren bu dava da davacının çalışma iddiası gereken şekilde araştırılmadan, resen tesbit edilen ve bu iddiaya ilişkin açıklayıcı beyanları olmayan tanık beyanlarına dayanılarak istem tümden reddedilmiş ise de bu sonucun doğru olmadığı açıktır. Davacının, davalılara ait "Nalburiye" işyerinde, çalıştığına yönelik talebinden, bu çalışmanın 1977 tarihinden itibaren sürdüğü iddiasında, davacıya ait, 26.6.1986-30.9.1993 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı karşısında, çalışmanın anılan tarihten itibaren başlanmadığı doğrulanıyor ise de, davacı ile davalılar arasındaki ilişkinin niteliği de mahkemece  tam olarak belirlenmiş  değildir. Davacı adına, davalılardan M. K."ya ait özel Bina inşaat, işyerinden 20.9.1996-1.11.1996 tarihleri arasında 12 gün hizmet bildirilmiş olup, davacının bu tarihten itibaren davalı-davalılar ile ilişki içerisinde olduğu dinlenen taraf tanıklarının beyanları ile de sabittir. Bu ilişki davalı tanık ve bir kısım kamu tanığı beyanları ile, davacının davalılar tarafından işletilen "nalburiye....dükkanı önünde, davacının kendisine ait bazı eşyaları satmaya izin şeklinde" olduğu belirtilmiş ise de, yine davalı tanıklarının ileri sürdüğü üzere davacının en azından 7-8 sene bu şekilde dükkan önünde sadece satışa izin verilerek kalmasının hayatın olağan akışına da aykırı olduğu açıktır. Davacı tanıklarının beyanları da bu olguyu desteklemektedir. Bu nedenlerle davacının, dosyaya ibraz ettiği fotoğraf ile de doğrulandığı üzere mahkemece davacının nalburiye dükkanında bulunma nedeninin hizmet akdine tabi çalışma sonunda olup olmadığı araştırılmadan ve yukarıda açıklanan niteliklere sahip kayıtlı bodro tanıkları da dinlemeden sonuca gidilmiştir. Yapılacak iş; yukarıda açıklandığı şekilde inceleme yapılmakla birlikte, davacının, 1996 yılındaki bildiriminden sonra davalılar ile olan ilişkisinin hizmet akdine dayalı olup olmadığı, halen M.K. tarafından "M.T." adı ile işletilen "nalburiye dükkanı" işyerinde davacının çalışıp çalışmadığı, gerektiğinde yapılacak keşif ve resen tesbit edilen dinlenecek kayıtlı komşu işyeri çalışanları veya komşu işyeri sahiplerinin beyanlarını alarak değerlendirmek resen yapılacak araştırma ve incelemeler sonucu tüm deliller toplandıktan sonra gerektiğinde bilirkişi raporu da alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme araştırma ile yazılı  şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 6.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi