11. Hukuk Dairesi 2020/2967 E. , 2021/991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 31.10.2017 tarih ve 2014/892 E. - 2017/385 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 03.04.2019 tarih ve 2018/1444 E. - 2019/659 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ..."nin Aydın İli, ... İlçesi, Yeni Mahalle, ... ada, ...parselde kayıtlı taşınmazını bankaya ipotek vererek kredi kullandığını, davalı ... "un da ipotekli taşınmazı mevcut durumu bilerek 07.08.2009 tarihinde ..."den satın aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtarname gönderilerek, dava dışı ... ile davalı ... aleyhine başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, konut kredisinden kaynaklanan tüm taksitlerin davacı bankaya ödendiğini, ipotek belgesinde yer alan “doğmuş doğacak tüm borçların teminatı olarak” ibaresinin borçlu ile müzakere edilmeden hazırlanan sözleşmedeki tüketici aleyhine haksız şart içeren bir ibare olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen 17.08.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile dava dışı ... arasında bankacılık hizmetleri sözleşmesi ve konut kredisi sözleşmesi imzalandığı, kredinin teminatı olarak dava dışı ...’ye ait taşınmaz üzerinde 10.02.2006 tarihinde davacı banka lehine ...’nin her türlü sözleşmeden davacı bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 116.000.-TL bedelle 1. dereceden üst sınır ipoteği tesis edildiği, söz konusu taşınmazın 07.08.2009 tarihinde davalı ..."a satıldığı, ipotek resmi senedinde yer alan doğmuş ve doğacak tüm borçların ifadesinin dava dışı ...’nin kredi kartı borcunu da kapsadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Aydın 3. İcra Müdürlüğü"nün 2014/18110 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 33.773,18 TL asıl alacak, 40.562,72 TL işlemiş akdi ve temerrüt faiz, 2.028,14 TL BSMV olmak üzere 76.364,04 TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 30,24 oranında faiz işletilmek suretiyle devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, üzerinde davacı bankanın ipoteği bulunan taşınmazı satan dava dışı ..."nin, bankaya olan kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine taşınmazı ipotekli olarak satın alan davalıdan, bu borcun talep edilmesinden kaynaklandığı, dava dışı ..."ye gönderilen 10.11.2010 tarihli ihtarnamenin 15.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle 23.11.2010 tarihinde temerrüt gerçekleştiği, davalı ..."a gönderilen ihtarnamenin davalıya 22.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, uyuşmazlığın kredi kartı borcundan kaynaklandığı ve ilk derece mahkemesince 17.08.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda 5464 sayılı Yasa’ya göre yapılan hesaplamaya istinaden hüküm tesis edildiği, davalının taşınmazı ipotekle yüklü olarak satın almakla, dava dışı ..."nin doğmuş ve doğacak borçlarını, bu bağlamda dava dışı şahsın kredi kartından kaynaklanan borcunu da üstlendiği, davalının bu hükmü bilerek ipotek sözleşmesini imzaladığı ve bu hükmün haksız şart niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.912,32 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.