16. Hukuk Dairesi 2016/621 E. , 2016/2955 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVALILAR : ..., ...,
...
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ...çalışma alanında bulunan 168 ada 148 parsel sayılı 1.238,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... 168 ada 149 parsel sayılı 1.172,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... 168 ada 154 parsel sayılı 1.567,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 17.02.2009 tarihli duruşmada 168 ada 148, 149 ve 154 parselleri dava konusu ettiği dava dilekçesini tekrar etmiş, 03.03.2015 tarihli duruşmada davasının 168 ada 148, 149 ve 154 parsellere ilişkin olmadığını, dava dilekçesinde sözü edilmeyen 381 nolu parsele yönelik olduğunu belirtmiş, 17.04.2015 tarihli duruşmada ise daha önce inkar ettiği dava dilekçesindeki imzanın kendisine ait olduğunu, 40-50 gün önce beyin kanaması geçirdiğini, dava dilekçesini kabul ettiğini ifade etmiş, bunun üzerine mahkeme tarafından davacının duruşma safahatındaki çelişkili beyanlarını içeren tutanak düzenlenerek dava konusu taşınmazlar hakkında davacının çelişkili beyanlarda bulunduğu, davacıya verilen sürede ilgili evrakın ibraz edilmediği, davacının yargılama boyunca beyanlarını değiştirerek daha önce kabul etmediği dava dilekçesini kabul ettiği ve iddiasını ispat yolunda delil de sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından kendiliğinden (res"en) gözetilir. Davada, davacı yargılama boyunca çelişkili beyanlarda bulunmuş, mahkemece davacının durumu tutanak altına alınmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanunu"nun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 56. maddesi uyarınca öncelikle davacının dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti ve gerekli görüldüğü takdirde davacıya vasi tayin edilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunmak ve bu husus bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Değinilen yön gözetilmeksizin dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda kuşku oluşan davacının talebi hakkında yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.