MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında 05.12.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre yüklenici payına düşen bağımsız bölümleri satın aldıklarını ancak daireler üzerine 09.03.2005 tarihli 30.000,00 TL"lik 30 ay süreli ipotek konulduğunu, yüklenici inşaatı tamamlamamış olduğu halde, kendilerinin davalıların bağımsız bölümlerini eksiksiz olarak teslim ettiklerini, davalı ... ile de 01.01.2008"de dairelerini teslim ettiklerine dair tutanak düzenlediklerini ve bu davalının da ipoteklerini fek etmeyi taahhüt ettiğini, sonrasında çektikleri ihtarların sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, daireleri üzerindeki 09.03.2005 tarihli 30.000,00 TL"lik ipoteğin fekkini talep etmişlerdir.
Davalı ... vekili, müvekkili ile davacılar arasında bir akit bulunmadığını, yüklenicinin de sözleşmedeki şartları yerine getirmediğini ve bu konuda tespit de yaptırdıklarını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 13.12.2007 tarihli ek sözleşmede tanımlanan vasıflarda imalatın tamamlanması halinde C Blok 6 no"lu daire dışındaki ipoteklerin kaldırılacağının kararlaştırıldığını, yükleniciyle düzenlenen bu sözleşmenin geçerli olduğunu, yapılan keşifte ortak yerlerdeki ve yüklenicinin eksik bıraktığı diğer edimlerden dolayı davacıların paylarına göre düşmesi gereken miktarın (138.730,57 TL"den ) 23.268,50 TL olduğunun saptandığını ve bu miktarın mahkeme veznesine depo edildiğini belirterek, bağımsız bölümler üzerindeki davalılar lehine konmuş olan 30.000,00 TL"lik ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde davacılar tarafından depo edilen bedellerin davalı ..."a ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 05.12.2005 tarihli arsa payı karşılığı düzenlenen inşaat sözleşmesine göre yüklenici taahhüt ettiği inşaatı sözleşmeye ve imar mevzuaatına uygun olarak tamamlayıp teslim etmek zorundadır. Nitekim, anılan sözleşmede bu hususlar ifade edildikten başka, yüklenicinin yapı kullanma izin belgesini almayı ve kat mülkiyetini tesis etmeyi de yüklendiği görülmektedir.
Mevcut davadaki davacılar ise yükleniciden, bağımsız bölüm satın alan ve bu suretle yüklenicinin sözleşmeden doğan haklarına halef olan kişilerdir. Davacılar kendi bağımsız bölümleri üzerindeki davalılar lehine tesis edilen ipoteklerin kaldırılmasını istemiş olduklarından, yüklenicinin halefi olmaları sıfatıyla, yukarıda izah edilen hususları da yerine getirmek zorundadırlar. Oysa dosya kapsamından henüz yapı kullanma izin belgesinin alınmadığı, kat mülkiyetinin kurulmadığı ve binalarda birçok eksik ve kusurlu işlerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, esasen davanın reddi gerekmektedir. Ne var ki; davalılar lehine kurulan ipotek akit tablosu incelendiğinde, ipoteğin 30 ay müddetle kurulduğu ve dava tarihine kadar anılan sürenin sona ererek, ipoteğin teminat vasfının sona erdiği görülmüştür. Belirtilen bu gerekçeyle ipoteğin kaldırılması gerekirken, mahkemece sadece eksik ve kusurlu işler bedelinin davacı yana depo ettirilerek, bu suretle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak, sonucu itibariyle doğru olan kararın yukarıda, izah edilen değişik gerekçeyle ve HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca onanması uygun bulunmuştur.
Bunun yanında temyiz edenin sıfatına göre yararına hüküm altına alınan depo kararına ise, dokunulmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek ve düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.