5. Ceza Dairesi 2013/2259 E. , 2014/6209 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2012/245103
MAHKEMESİ : Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2012
NUMARASI : 2011/191 Esas, 2012/228 Karar
SUÇ : İhaleye fesat karıştırmak
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Firma yetkilileri olan sanıklar Y.. Y.., R.. Ö.. ve M.. Ç.. dışında kalan sanıkların suç tarihinde ihale onay yetkilisi, komisyon başkan ve üyeleri ile işyeri tesliminde yetkili kamu görevlileri oldukları, Edirne Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce judo ve güreş antrenman salonu ile kondisyon salonunun bakım ve onarım işinin pazarlık yoluyla ihaleye çıkartıldığı ve ihale evraklarının incelenmesinde; üç firmanın katılımı sonucunda ihaleyi 03/03/2010 tarihinde R.. Ö.."in sahibi olduğu S.. Taah. İnş. Ltd. Şti.nin kazandığı, 05/03/2010 tarihinde sözleşmenin imzalandığı, 09/03/2010 tarihinde ise yer tesliminin yapıldığı ve mevcut belgelere göre 08/04/2010"da yüklenici tarafından işin bitirildiği, 06/05/2010 tarihli geçici kabul tutanağı düzenlenerek işin kabul edildiği, bilahare yükleniciye 32.092,67 TL"nin ödendiği anlaşılmakla birlikte, sanıkların ihale yapılmadan önce ihale edilen yerin bakım ve onarımına başlayarak işi firmaya yaptırıp daha sonra evrakları düzenledikleri ve bu suretle ihaleye fesat karıştırdıkları iddia edilerek açılan kamu davasında bilirkişi raporlarına itibar edilerek sanıkların beraetlerine karar verilmiş ise de; sözleşmeye göre 30 günde bitirilmesi öngörülen işin, Bayındırılık ve İskan Müdürlüğünce yapılan işçilik analiz raporlarında da onbir işçi ile yirmidört günde, diğer bir kısım imalatların da yedi işçi ile 16 günde tamamlanabileceğinin bildirildiği, ancak sanık Raşit"in tek sigortalı işçisinin bulunduğu ve çalıştırdığı diğer işçiler hususunda bilgi veremediği, asma tavan işini Z..Dekorasyon isimli firmaya yaptırdığını savunmasına rağmen, adı geçen firmanın sanığın şirketine kestiği son fatura tarihinin 31/12/2009 olduğu, yerel basında ve internette çıkan haberler ve bu haberlerin ekindeki görüntüler nazara alındığında açılışın ve isim verme töreninin
yapıldığı tarih olan 09/03/2010 tarihinde bakım işinin yapıldığının anlaşıldığı, oysa belgelere göre bu tarihte henüz işyeri tesliminin yapılmış olması gerektiği ve tüm bu belgeler ile ifadeler, tanık beyanları nazara alındığında sanıkların ihale yapmadan işi S.Tah. İnş. Ltd. Şti"ne yaptırdıkları, daha sonra buna ilişkin ihale evrakları düzenleyerek fiili durumu hukukileştirmeye çalıştıkları, ancak olayın oluşumu ve başlangıçtan itibaren gelişimi nazara alındığında mevcut eylemlerinde sahtecilik suçunda aranması gereken iğfal kabiliyeti unsurunun bulunmadığı, kamu görevlisi olan sanıklar G.. Ö.., S.. A.., A.. Ö.., V.. E.., H.. S.., L.. K.., O.. B.., E.. K.."ün görevlerinin gereklerine aykırı haraket ederek sanık R.. Ö.. sahibi olduğu firmaya yarar sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri, TCK"nın 40/2. maddesi uyarınca sanıklar R.. Ö.., M.. Ç.. ve Y.. Y.."in de özgü suç niteliğindeki görevi kötüye kullanma suçuna yardım eden veya azmettiren olarak sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamına ve oluşa uygun olmayan yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde beraet kararları verilmesi,
Kabule göre de;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir” biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almış ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngörmüş olması karşısında; ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmadığı nazara alınarak kendilerini vekille temsil ettiren ve beraetlerine karar verilen sanıklar yararına tek bir ücreti vekalete hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin belirtilen nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.