Hayâsızca hareketlerde bulunma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/12431 Esas 2014/2214 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/12431
Karar No: 2014/2214
Karar Tarihi: 24.02.2014

Hayâsızca hareketlerde bulunma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/12431 Esas 2014/2214 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kayseri 5. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, sanık bir mağdurun vücut dokunulmazlığına zarar vermeden pantolonunun fermuarını açarak ona cinsel organını göstermiştir. Bu eylem cinsel taciz ve alenen hayasızca hareket suçlarını oluşturmaktadır. Sanık hakkında en ağır cezayı öngören cinsel taciz suçu cezası uygulanmalıdır ve ceza miktarı hakkaniyet gereği en az alenen hayasızca hareket suçu alt sınırından fazla olacak şekilde belirlenmelidir. Mahkeme, suç vasfında yanılgıya düşerek sanık için yanlış bir karar verdiği için karar bozuldu. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 105. ve 225. maddeleri kullanılmıştır. TCK'nın 44. maddesi de tek eylemle birden fazla suç oluştuğunda fikri içtima kurallarına göre en ağır cezanın uygulanmasını gerektirmektedir.

14. Ceza Dairesi 2012/12431 E. , 2014/2214 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 5 - 2011/130623
MAHKEMESİ : Kayseri 5. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31.12.2010
NUMARASI : 2010/1040 Esas, 2010/1327 Karar
SUÇ : Hayâsızca hareketlerde bulunma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamı ve mahkemenin kabulüne göre; sanığın alenî olan sokakta önünden geçen mağdurenin vücut dokunulmazlığını ihlâl etmeksizin pantolonunun fermuarını açarak mağdureye tevcihen ve onun görebileceği şekilde cinsel organını göstermesi şeklindeki eyleminin TCK.nın 105. maddesinde öngörülen cinsel taciz ve 225. maddesinde öngörülen alenen hayasızca harekette bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında TCK.nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK.nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırında daha fazla olması karşısında hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından az olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği de gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde suç vasfında yanılgıya düşülerek hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.