19. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1153 Karar No: 2019/4454 Karar Tarihi: 23.09.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1153 Esas 2019/4454 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2019/1153 E. , 2019/4454 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı ile davalı arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi nedeniyle davalıya kredi kullandırıldığını, davalının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, akabinde başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, borcun 2015 yılına ait olduğu, Türk Borçlar Kanunu’ndaki temerrüt faizine ilişkin sınırlamaların kanunun yürürlük tarihi itibariyle geçerli olduğu, davacının talep ettiği %30,24 faiz oranın bu nedenle yerinde olmadığı, bilirkişi raporunda %9 faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya da davalının imzası bulunan müşteri bilgi formunda faiz kararlaştırıldığından itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Tunceli icra dairesinin 2015/756 esas sayılı takibine yaptığı itirazın 9.077,91 TL yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davanın kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmış olması nedeniyle özel yasa olan 5464 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. TBK.’nun 120. madde hükümlerinin uygulanması yerinde değildir. Bilirkişi tarafından 5464 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için ise temerrüt faizi hesaplamaları yapılıp, yine davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itirazlar değerlendirilerek alınacak ek rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken mahkemece uygulama yeri bulunmayan TBK.’nun 120. madde hükümleri uygulanmak suretiyle ve bilirkişi raporuna yapılan itirazlar değerlendirilmeksizin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.