8. Ceza Dairesi 2019/20768 E. , 2020/14852 K.
"İçtihat Metni" İftira ve yalan tanıklık suçlarından şüpheliler ..., ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ayalık Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/01/2019 tarihli ve 2016/1199 soruşturma, 2019/240 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin 13/06/2019 tarihli ve 2019/792 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Her ne kadar merci Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğince “... şüpheli ..."ın müşteki şüpheli ..., ile şüpheliler ... ve ..."ın Ayvalık 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/350 Esas sayılı dosyasında yalan tanıklık yapması ve şüpheli Müçteba Kılıç"ın bu suretle kendisine iftira atması nedeniyle şikayetçi olduğu, yalan tanıklık yapıldığı iddia edilen dava dosyasının yargılamasının devam ettiği, söz konusu yargılama sona ermeden müşteki şüpheliler ve şüphelilerin üzerine atılı suçlar hakkında karar verilmesinin deliller tam anlamıyla toplanmadan verilmiş bir karar olacağı anlaşıldığından Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/136 Esas sayılı dosyasında devam eden yargılamanın sonuçlanmasından sonra müşteki şüpheliler ile şüphelinin üzerine atılı suçlar hakkında yeniden bir karar verilmesi....” şeklinde gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 173/2. maddesinde yer alan "Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mercii Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin kararına gerekçe olarak yaptığı hususların soruşturmanın genişletilmesine ilişkin olduğu cihetle, Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğince ilk olarak soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi ve Cumhuriyet savcılığınca söz konusu bu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra şüpheliler hakkında itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.09.2019 gün ve 2019/12595 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2019 gün ve KYB/2019-93491 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 6545 sayılı Kanun"un 71. Maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, "Sulh ceza hakimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder." şeklindeki düzenleme karşısında; soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi sebebiyle Cumhuriyet Savcılığından talep edilen hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra, itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, önce itirazın kabul edilerek soruşturmanın genişletilmesi gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayılı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin 13.06.2019 gün, 2019/792 D. İş sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 02.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.