19. Hukuk Dairesi 2014/3482 E. , 2014/5619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2012/404-2013/708
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı işbu davasına ilişkin olarak dava dilekçesinde 17.000 TL römarkta meydana gelen hasar bedeli, 5.455,84 TL çekicide meydana gelen hasar bedeli ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000 TL de kazanç kaybı talebinde bulunmuştur.
Mahkemece davanın reddine dair verilen 29.12.2010 günlü karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2012 tarih, 2011/11225 E, 2012/3565 K. sy kararı ile “ uyuşmazlık satım akdine konu aracın ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Makine mühendisi tarafından delil tespiti sırasında düzenlenen tespit raporu ile makine mühendisleri odasından alınan ve üç makine mühendisi tarafından düzenlenen raporda araçta imalat hatası bulunduğu belirtilmiştir. Yargılama sırasında alınan ve sadece bir makine mühendisinin yer aldığı heyet raporunda ise, meydana gelen hasarın aracın hatalı kullanımından kaynaklandığı ifade edilmiş, mahkemece diğer raporlara göre bu raporun neden üstün tutulduğu da açıklanmadan son rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Bu durumda raporlar arasında çelişki meydana gelmiş olup, mahkemece bu çelişkinin giderilmesi için konusunda uzman üç kişilik yeni bir teknik heyetten rapor alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davacı şirket vekili 13.02.2013 günlü dilekçe ile ıslah talebinde bulunarak kar mahrumiyeti talebini 39.656,11 TL"ye çıkarmıştır.
Mahkemece açıklanan karar yönünden ıslah gözetilerek toplam 39.656,11 TL"ye hükmedilmiş ise de; HUMK"un 177. maddesinde yer alan "ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir” hükmü ve 04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında bozmadan sonra ıslah yapılamayacağının kabul edilmiş olduğu mahkemece gözetilmeden davacı vekilinin kazanç kaybına ilişkin talebinin ıslah dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden kabulü isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, 2 no.lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.