11. Hukuk Dairesi 2016/9361 E. , 2016/7973 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/05/2016 tarih ve 2015/1237-2016/481 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacıların muris ..."ın 21/10/2005 tarihinde vefat ettiğini, davacıların almış oldukları veraset ilamı ile bankaya gittiklerinde murisin hesabında para bulunmadığının bildirildiğini, yapılan araştırmada hesapta bulunan paranın sahte kimlik kullanılarak murisin ölümünden sonra çekildiğini öğrendiklerini, bunun üzerine gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı banka yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek müvekkillerinin murisinin hesabından sahte kimlikle çekilen mevduatının tespiti ile 07/11/2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik 7.272,72 USD"nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın sahte kimlik kullanılarak davacılar murisinin banka hesabından çekilen paranın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesi isteğine ilişkin olduğu, TTK"nın 4 ve 5/2 maddesine göre Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ticari davalarda ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı Banka çalışanlarının hukuka aykırı işlem ve eylemlerinden kaynaklı uğranılan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa"nın 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacıların murisi tacir olmayıp, 6502 sayılı Kanun"un 3/k maddesinde tanımlanan tüketici sayılan kişilerdendir. Tüketici işlemi niteliğinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlıkta, tüketici mahkemesi görevli olup, mahkemece ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmediğinden, ayrıca, 6100 sayılı HMK"nın 331/(2). maddesi ilk cümlesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyecek olmasına göre, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmişse de, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK 438/7. maddesi gereğince yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın hüküm kısmının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın gerekçesi açıklanan şekilde değiştirilerek hüküm fıkrasının 2 numaralı bendindeki "Asliye Ticaret Mahkemesi" ibarelerinin çıkarılıp yerlerine, "Tüketici Mahkemesi" ibaresinin eklenmesine ve hüküm fıkrasından 4 numaralı bendin çıkarılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 10/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.