12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1099 Karar No: 2018/10188 Karar Tarihi: 24.10.2018
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/1099 Esas 2018/10188 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2017/1099 E. , 2018/10188 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereğince 765 sayılı TCK’nın 455/1-son, 5237 sayılı TCK’nın 63, 2918 sayılı Kanunun 118. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda Ümraniye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2006 tarihli 2004/1098 – 2006/1131 sayılı kararı ile TCK"nın 455/1-son maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 17.02.2009 tarihli kararıyla sanığın hukuki durumunun 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK"nın 231. maddesi gereğince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulması üzerine, aynı Mahkeme tarafından 26.10.2009 tarihli 2009/814-2009/1950 sayılı kararıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 07.12.2009 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın 29.05.2014 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği sabit kabul edilerek İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2014 tarihinde kesinleşen ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinden, anılan suçu işlediği 29.05.2014 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği anlaşılmakla; Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanunu"nun 455. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran aynı kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, suç tarihi olan 24.07.2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı, inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün sair yönleri incelenmeksizin, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.