Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1992
Karar No: 2019/4452
Karar Tarihi: 23.09.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1992 Esas 2019/4452 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında yer alan bir kişi, dava dışı Mehmet Uçar'dan aldığı borcu davacılara olan borca kırmak için kendi adına düzenlediği bir senedi davacılara imzalatmıştır. Davacılar senedin amaçlarının borçlanma veya tahsilat amaçlı değil, dayanışma amaçlı olduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini istemişlerdir. İlk kararda davacıların lehine karar verilmiş, ancak yapılan temyiz başvurusu sonucu karar bozulmuştur. Yapılan ikinci yargılama sonucunda ise mahkeme, davacıların keşideci olduğu bononun avalistinin itiraz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davacı lehine ilk karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, davalıların avukatı ceza davasından beraat ettiği için hukuki sonuçlarının çıkarılamayacağına değinilmiştir. Kararda, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 702/2. maddesi de açıklanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 702/2. maddesi
19. Hukuk Dairesi         2018/1992 E.  ,  2019/4452 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki menfî tesbit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, dava konusu senedin anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğunu, davacıların davalıları tanımadıklarını, senedin tahsil ve borçlanma amaçlı olmayıp dayanışma amaçlı olarak dava dışı diğer çalışanların birbirlerine borçlu veya birbirlerinin kefili olarak düzenlendiğini iddia ederek senet nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
    Davalı ... Turhan, dava konusu senedi borç para verdiği dava dışı Mehmet Uçar"dan aldığını ve kendisinin borçlu olduğu ..."e verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davalının senedi ciro yoluyla devralan iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, menfî tesbite konu 15.01.2009 vade 10.000,00 TL bedelli bononun aralarında davacıların ve dava dışı bir kısım kamyon şoförlerinin destek amaçlı ve teminat niteliğinde boş olarak verilen senetlerden olduğu, borçlu davacıların gerçek anlamda borçlarının mevcut olmadığı, bu hususun bonoda lehdar olarak görülen ... ve senedi takibe koyan ... tarafından bilindiği, davalı ...’in bedelsiz senedi takibe koymakta kötü niyetli görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 2014/8226 esas ve 2014/11276 karar sayılı ve 16.06.2014 tarihli kararı ile " Dava konusu kambiyo senedi ile ilgili olarak taraflar arasında .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2011/133 E., 2013/461 K. sayılı dosyasında ceza yargılaması bulunduğu dosyadan anlaşılmaktadır. Ceza davasında verilecek mahkûmiyet kararı ya da maddi vakıanın tespiti hukuk hâkimini bağlayacağından anılan ceza yargılamasının kesinleşmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, menfî tesbite konu olan 15.01.2009 vade 10.000,00 TL bedelli bononun aralarında davacıların ve davalıların da bulunduğu bir kısım kamyon şoförlerinin destek amaçlı, teminat niteliğinde ve boş olarak verilen senetlerden olduğu, bu hususun.... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/133 esas 2013/461 karar sayılı karar gerekçesinde de belirlendiği, borçlu davacıların gerçek anlamda borçlarının mevcut olmadığı, bu hususun bonoda lehdar olarak görülen... ve senedi takibe koyan ... tarafından bilindiği, davalı ...’in bedelsiz senedi takibe koymakta kötü niyetli görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    1)Davacılardan ... dava konusu bononun avalistidir. 6102 sayılı TTK"nın 702/2. maddesinde düzenlenen “aval veren kişinin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” hükmü gereğince aval veren davacı şekle ait noksanlık dışında borçlu bulunmadığı yönünde herhangi bir itirazda bulunamayacağından davacı ... yönünden davanın kabulü yanlış olmuştur.
    2)Davalı ... senedin hamili olup senedi, senet lehtarı ...’dan ciro ile almıştır. ... işbu davada aleyhine verilen mahkemenin ilk kararını temyiz etmediğinden (son kararı da temyiz etmemiştir) bononun keşideci yönünden bedelsiz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacı keşidecinin, davalı hamil ...’in bononun bedelsiz olduğunu bilerek ciro ile aldığı vakıasını ispatlaması gerekir. Bu uğurda her türlü delile dayanabilir. Dairemizce verilen ilk bozma kararında ...’in sanık olduğu ceza davasının sonuçlanmasının beklenilmesi istenmiş, mahkemece bozmaya uyularak ceza davasının sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmiş ise de davalı ... ceza davasından beraat etmiştir. Bu beraat kararından davalı ... aleyhine hukukî sonuç çıkarılması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davacı keşideci ... tarafından açılan dava yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılması gereken iş ceza davasında beraat kararı verilmesi üzerine davacı ...’nun delil listesinde yer alan üç tanığı dinleyip ifadelerini değerlendirerek ...’in senedin bedelsizliğini bilerek aldığının ispatı hâlinde davanın kabulü, aksi halde bu davacı yönünden de davanın reddine karar vermek gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma şekline göre sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi