Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/17319 Esas 2016/8998 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17319
Karar No: 2016/8998

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/17319 Esas 2016/8998 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/17319 E.  ,  2016/8998 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; her iki dava yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; nafaka ve ziynet taleplerinin reddi, eşya alacağı talebinin değerlendirilmemesi ve kabul edilen tazminatlar için vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece davacı-davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek, davalı-davacı kadının boşanma davası kabul edilip, davacı-davalı erkeğin boşanma davası reddedilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı kadının eşinin ailesini istemediği, eşinin teyzesini ve dedesini evden kovduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re"sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
3-Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel mahkeme kararında, davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddine ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

.../...


4-Davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesinde eşya alacağı talebinde bulunmuştur. Bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2., 3., ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 1. bentte gösterilen bozma sebebine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen davalı-davacı kadının boşanma davası ve fer"ilerine, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.05.2016(Salı)











Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.