19. Hukuk Dairesi 2014/2705 E. , 2014/5489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2013/18-2013/194
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalının 1999 yılında evlendiğini, üç yıllık evliliklerinin şiddetli geçimsizlik nedeni ile sona erdiğini ve tarafların boşandığını, evlilik birliği sırasında müvekkilinin iki gözünü kaybettiğini, bir süre sonra tarafların tekrar bir arada yaşamaya başladıklarını, bu birliktelik sebebiyle müvekkilinin bir takım işlerini davalının yaptığını, davalının bu faaliyetler sırasında müvekkilinin bilgisi dışında 80.000-TL lik bir senet imzalattığını, müvekkilinin böyle bir senet imzalamadığını, senedin tamamen müvekkilinin gözlerinin görmemesi, görme engelli olması sebebiyle davalı tarafından başka bir bahaneyle imzalatıldığını, bu imzanın geçerli olmadığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, imzaya muktedir olmadığını, bu senetle ilgili İstanbul 25. İcra Müdürlüğü"nün 2011/7438 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını belirterek, müvekkilinin senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve müvekkili lehine % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil, davacı M.. A.. ile 1 yıl evli kaldığını, bu zaman içinde rahatsızlanarak kör olduğunu, bu dönemde kendi ailesinden kalma mirastan kalan para ile bir kooperatif evini satın aldığını, davacının burada ömür boyu oturması için ona bıraktığını, evi alırken eski eşinin üzerine aldığını söylediği için malı satanın 10 milyar TL. (10.000-TL) indirim yaptığını, bu yüzden eski eşinin üzerine evi yapmak zorunda kaldığını, ancak daha önceki evliliğinden çocukları olduğunu, evin çocuklara kalmasını istediğini, eski eşine bu evde ölene kadar oturmasını, ancak evi kendisine devretmesini istediğini, onun da kabul ettiğini ve garantiye almak için de söz konusu senedi kendisine verdiğini, daha sonra bu evin davacı tarafından üzerine intikal ettirilmediği için kendisinin söz konusu senedi icraya koymak zorunda kaldığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davacının görme engelli olduğu, dava konusu senet içeriğini bilmeden imza attığı, Borçlar Kanunu"nun 15. maddesi gereğince senetin geçerliliği için aranan şartların yerine getirilmediği, bu nedenle senedin geçersiz olduğu, davalının likit alacağa yönelik talepte bulunduğu, bu nedenle davacının kötü niyet tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, asıl alacak üzerinden %20 tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin senedin geçersizliği konusundaki kabulü doğru değildir. Senet kambiyo senedi vasfındadır ve düzenleme tarihi itibariyle geçerlidir. Ne var ki, senedin ihdas nedeni bölümünde nakden kaydı bulunduğu halde, davalı asil 14.06.2013 tarihli oturumda senedin davalının davacı adına satın aldığı taşınmazın teminatı olarak verildiğini açıklamıştır. Bu durumda, davalı senet metnini talil etmiş olduğundan somut olay bakımından ispat külfeti davalıdadır. Mahkemece davalıya savunmasını ispat olanağı tanınıp, deliller eksiksiz olarak toplandıktan sonra, hep birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve somut olaya uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.