6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/27587 Esas 2019/10409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/27587
Karar No: 2019/10409
Karar Tarihi: 02.07.2019

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/27587 Esas 2019/10409 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/27587 E.  ,  2019/10409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Katılan vekilinin temyiz incelemesinde,
    02/11/2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 6/3. maddesi uyarınca, aynı KHK"nin 5. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usullere göre muhakemat hizmeti temin edilemeyen hallerde adli ve idari davalar ile icra takiplerini yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine, anılan KHK"nin 2/1-e maddesinde tanımlanan üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebileceğinin hüküm altına alınmasına göre, dava takip yetkisinin üst yönetici tarafından müdürlük teşkilatı bulunan yerlerde orman işletme müdürüne, şeflik teşkilatı bulunan yerlerde ise orman işletme şefine devredilebileceği, taşra birim amirlerinin bu yetkilerinin devredilmesinin ise anılan KHK tarafından öngörülmediği gözetildiğinde, yetkisi bulunmayan müşteki temsilcisi hakkında verilen katılma kararının şikayetçi orman idaresine katılan sıfatını kazandırmayacağı anlaşılmakla, katılan sıfatı kazanmayan Orman İşletme vekilinin temyiz isteminin tebliğnameye aykırı olarak 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ,
    2-Sanığın temyiz talebine yönelik incelemede,
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hükümden hükmün 5.fıkrası tamamen çıkartılarak yerine “TCK"nin 52/4. maddesi uyarınca adli para cezasının ödenmemesi halinde, hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.