Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21097
Karar No: 2016/3740

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/21097 Esas 2016/3740 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2015/21097 E.  ,  2016/3740 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    1)Sanık hakkında mağdur ..."ye karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı başvurulacak yasa yolu 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesinde hiçbir istisna öngörülmeksizin “itiraz” olduğu belirtilmekle, itiraz mercii tarafından incelenerek karar verilmek üzere temyizen incelenmeyen dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    2)Sanık hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilirken, 5237 sayılı TCK"nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, bu husus Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile oluşan yeni hukuki durum da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi karşısında, 5271 sayılı CMK’nin 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen vekil ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin kısmından müdafii ücreti çıkartılarak ""212 TL." ibaresinin "40TL" olarak değiştirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/02/2016 gününde Başkan vekili ... ve Üye "ın karşı oyu üzerine oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Dairemizdeki çoğunluk görüşce verilen bozma kararındaki, zorunlu müdafiilik ücretinin yargılama giderinden sayılmayacağı görüşüne katılmamaktayız.
    1)Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 6/3-c maddesi aynen şöyledir:
    Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir.
    "Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafiinin yardımından yararlanma; eğer avukat tutmak için gerekli maddi olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli gördüğünde, re"sen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek, hakkına sahip bulunduğu."
    Madde içeriğinden anlaşıldığı gibi, avukat yardımından ücretsiz yararlanabilmek için, bir suç ile itham altında olmak gerekir.Bir suçla itham altında olan bu kişi, yargılama sonunda beraat edebilir.Dolayısıyla olanaksızlıklar yüzünden beraat edecek bu kişiyi, avukatın yardımından mahrum etmemek için avukatlık ücretini devlet karşılamaktadır.Devlet de yargılama sonunda bu giderlerini suç ile itham edilen kişiden değil, mahkum durumuna düşen kişiden tahsil etmektedir.
    Şüpheli veya sanık olarak yargılanan kişi, müdafii tutacak maddi olanaklardan yoksun ise veya re"sen müdafii atanması gerektiren bir kişi ise,atanan müdafiinin yardımından, yargılama aşaması boyunca ücretsiz yararlanır. adaletin gerçekleşmesi ve adil yargılanmanın oluşması için, sanığa bu olanaklar tanınmaktadır. Sanığa bu olanaklar tanınmadığı takdirde, silahların eşitliği kuralı gerçekleşmeyeceğinden, sanık yargılama sonunda, avukat yardımından yararlanmadığını ileri sürüp, savunma hakkının kısıtlandığını iddia edebilir. ilerde ileri sürülebilecek bu iddialara karşı, sanığa bu haklar tanınmıştır.
    Devletin sanığa yaptığı bu yardım, maddi olanaklardan yoksun oluşu nedeniyle, ücreti ödeme olanağına sahip bulunmaması, sanığın yaşının küçüklüğü veya isnat edilen cezanın ağırlığı gibi nedenler arasında bir ayırım yapılmamıştır. Sanığın savunmasız kalmaması için, AİHS"ne uyum sağlamak için yargılamaya gölge düşürmemek için re"sen müdafii tayin edilmesi cihetine gidilmiştir.
    Yargılama süresi devam ettiğinden, sanık sıfatı bulunduğu müddetçe bu kişiden avukatlık ücreti istenemez. Yargılama sonunda kim mahkum olursa, otopsi giderleri gibi yargılama giderleri ile baro tarafından atanan müdafiinin ücreti de mahkum olan kişiden tahsil edilmelidir.
    2) Baro tarafından ödenen müdafii giderlerinin, yargılama gideri sayılıp sayılmayacağı sorunu;
    -5320 Sayılı Yasanın 13. Maddesi
    -5271 Sayılı Yasanın 324-325-327. maddeleri
    -Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 5. Maddesi ve 8/3. ve 11/7. Maddeleri ile,
    Ayrı ayrı incelendiğinde, baro tarafından ödenen bu müdafii ücretinin, yargılama sonucunda, yargılama giderleri gibi, mahkum olan kişilerden tahsil edilmesi gerekmektedir.
    Kanun koyucu yukarıda belirtilen kanun maddelerini yürürlüğe koyarken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"ne uyum sağlamak için bu kanun ve Yönetmelikleri yürürlüğe koymuştur. Baro tarafından görevlendirilen müdafiiye ödenen ücret de yargılama giderlerindendir. Yargılama sonunda sanık hakkında beraat kararı verildiğinde, tüm yargılama giderleri, Devlet Hazinesince üstlenir. Buna karşılık, mahkumiyeti halinde, hükmün kesinleşmesi ile bu sefer bütün yargılama giderleri (örneğin otopsi giderleri) gibi re"sen atanan müdafii ücreti de mahkum olan hükümlüye yüklenir.
    Anayasa Mahkemesi; 5320 Sayılı Yasanın 13. maddesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"ne aykırı olmadığına karar vermiştir. 12.03.2009 tarih 2007-43 esas, 2009-51 Sayılı kararı aynen şöyledir.
    "Ceza Muhakemesi Kanununa göre, yargılama sürecinde hüküm kesinleşinceye kadar şüpheli veya sanıktan müdafii ücreti istenmemektedir. Hüküm kesinleştikten sonra ise yargılama giderleri içerisinde, müdafii ücreti istenen şahıs, şüpheli veya sanık değil artık hükümlü sıfatını taşımaktadır.
    Düzenleme ile amaçlanan sanığa adil bir şekilde savunma imkanlarının sağlanmasıdır. Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde bu imkan sağlandıktan sonra, yardım kapsamında ödenen ücretin yargılama gideri olarak hükümlüden tahsilinin öngörülmesinin Anayasanın adil yargılanma hakkına aykırılığından sözedilemez." şeklindedir.
    Tüm bu açıklamalar karşısında mahkemenin uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, bozma kararında belirtilen zorunlu müdafii ücretinin hazine üzerinde bırakılmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayız.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi