7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3517 Karar No: 2021/1517 Karar Tarihi: 02.02.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/3517 Esas 2021/1517 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi sonucunda, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçu nedeniyle sanığa verilen ceza hükmü, mahkeme tarafından bozulmuştur. Mahkeme kararında; 7242 sayılı Yasanın sanık lehine getirdiği düzenlemeler, etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale gelmesi ve basit yargılama usulünün uygulanması yönündeki hükümleri dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından 7188 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin bazı kısıtlamaları anayasaya aykırı bulunmuştur. Bu açıklamaların sonucunda, hüküm bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 sayılı Kanunun 3/22, 5/2, 7242 sayılı Yasanın 61, 62 ve geçici 12. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 7188 sayılı Yasanın 24 ve 31. maddeleri. Bunların yanı sıra, CMK'nun 251/1 ve 251/3. maddeleri de kararda detaylı olarak açıklanmıştır.
7. Ceza Dairesi 2018/3517 E. , 2021/1517 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Yasanın 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’nda yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “basit yargılama usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 02/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.