Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15.07.2000-19.10.2001 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, davalı M. İ. D. Tic. A.Ş."ye ait işyerinde, makina operatörü olarak 15.07.2000-19.10.2001 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davacının bu süre içersinde başka işyerlerinden bildirimleri olup, çalışma iddiası da ispatlanmadığından işlemin reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğundan yerinde değildir.
Gerçekten bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş İçtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi olan bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekte var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bodro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-522, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-532, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579, 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise, açıklanan şekilde bir incelemenin yapılmadığı ortada olup, davacının talep ettiği süreler içersinde bir kısım bildirimlerinin yapıldığı T.A.Ş."nin SSK. işyeri dosyasında bulunan 22.10.2001 günlü Maliye Bakanlığı Yoklama tutanağında belirtildiği üzere davalı M.İ.A.Ş."ye ait 8500 m² kapalı alanda kurulu olan iplik üretimine ilişkin işyerinde tüm imalatı yapan firma olduğu, davalı işveren M.iplik A.Ş."ye ait işyerinden sadece Müdür olarak çalışan diğer davalı R.Ö."nin sigortalı gösterilip üç vardiya çalışma yapılan işyerinde yaklaşık 140-150 işçinin bildirimlerinin ise dava dışı T.Limited Şirketi"ne ait işyerinden bildirildiği sabittir.Bu durumda, davacının bildirimlerinin yapıldığı Ş. A.Ş. ve T.A.Ş."nin Ticaret sicil kayıtları istenmeden davalıya ait aynı fabrikada çalıştığı anlaşılan davacının çalışma iddiası yöntemince araştırılmadan kayıtlı dahi olmayan tanık beyanları ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu ortadadır.
Mahkemece yapılacak iş; Yukarıda açıklanan şekilde davanın niteliğine uygun olarak inceleme yapılmakla birlikte, öncelikle davacının bildirimlerinin yapıldığı Ş.A.Ş. ve T. A.Ş."nin ticaret sicil kayıtları istenilip bu şirketlerin davalı M.İ.A.Ş. ile ortakların aynı olduğunun tespit edilmesi halinde davacının işini gördüğü işyerinin aynı olduğu sonucuna varılırsa temsilci de yanılma ile dava açıldığı kabul edilerek bu şirketlerin yöntemince davaya katılmaları sağlanmalıdır. Bu koşul oluştuktan sonra ise işyeri ve işverenlere ait çalışma dönemini kapsayan davacı ile ilgili tüm kayıt ve belgeleri varsa ücret bodroları birlikte istenmeli, işyerlerinin Kurumda bulunan işyeri sicil dosyaları eklenmeli ve çalışma dönemini kapsayacak şekilde işyerinden Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilen dönem bodrolarının tümü de dosyaya eklenmeli bu bodrolarda kayıtlı bodro tanıkları bunların tespit edilmesi halinde ise komşu ve yakın işyerlerinde aynı dönemlerde çalışan kayıtlı tanıklar dinlenmelidir.Davanın niteliği dikkate alınarak gerektiğinde resen yapılacak araştırma ve incelemeler ile çalışmanın niteliği ve süresi saptanmalı, gerektiğinde iş ve sosyal güvenlik hukuku konusunda uzman bir bilirkişiden varsa çalışma dönemleri ve bildirimsiz sürelere ait çalışma ücreti ve dönemlerini gösterir, yöntemince raporda alınarak sonucuna göre tespit istemi yönünden bir karar vermek ve de davalıya ait işyerinde işçi olarak çalıştığı sabit olan diğer davalı R.Ö.yönünden de davanın husumetten reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.