Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-Sanık hakkında hakaret suçundan verilen düşme kararı yönünden; Katılan ..."in 16.07.2012 tarihli celsede "olay nedeniyle şikayetçiyim değilim davaya katılma talebim vardır" şeklindeki beyanı karşısında; katılanın beyanındaki mevcut çelişki giderilmeden, ..."in katılmasına karar verilip sanık hakkında hakaret suçundan şikayetten vazgeçme sebebiyle düşme kararı verilmesi, 2-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmü yönünden; Katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, katılanın komşusu tanık ..."nın kovuşturma aşamasında, olay günü sanığı evin önünde gördüğünü, katılanın telefonunun çaldığını, telefonu katılanın oğlu Samet"in açtığını, sanığın bu konuşmada katılan ile Samet"i öldürmekle tehdit ettiğini duyduğunu beyan etmesi, katılanın oğlu tanık ..."in aşamalarda, eve geldiğinde annesi katılanın sanık tarafından tehdit edildiğini öğrendiğini, katılanın telefonu çaldığında telefona kendisinin baktığını, telefonda sanığın kendisini ve annesini öldüreceğini söylediğini belirtmesi karşısında; sanık savunmasının katılan ve tanık beyanlarına ne suretle üstün tutulduğu yeterince açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, 3-Sanığın tehdit ve hakaret suçlarının sübut bulması halinde; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, yine sanığa isnat edilen TCK"nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçu yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.